Türk Resim Sanatında Savaş Yılları

18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başı, toplumsal anlamda başkalaşım ve değişimin büyük bir hızla hissedildiği dönemdir. Diplomatik ve siyasal anlamda hareketli bir süreç yaşanırken, diplomatik münasebetlerin zirve yaptığı bir dönem olarak tarih sayfasında yerini almıştır. Bu dönem, aynı zamanda, sosyal ve ekonomik oluşumların ve gelişimlerin de tarihidir. Özellikle parasal değer boyutlarının söz sahibi oldukları süreç, toplumda farklı sınıflar meydana getirmekte, ister istemez halk içinde gelir dağılımının yarattığı farklılıklar oluşturmaktadır. Dolayısıyla ülke ekonomileri de bu farklılıklardan etkilenerek yeni pazar arayışlarına yönelmektedirler. 19. yüzyıl boyunca teknolojik ve endüstriyel anlamdaki birçok gelişmenin etkileri de yaşanan toplumsal modernleşme aracılığıyla sanata yansımış, teknik anlamdaki yeniliklerin yanı sıra sanatsal içerik anlamında da büyük bir kırılma yaşanmıştır. İzlenimci olarak adlandırılan ressamların konusu, her şeyden önce kendi izlenimleridir ki bu, sanatçı bireyin dünyayı gördüğü ve duyduğu şekilde resmetmesi anlamına gelmektedir. Akademik ressamların belli kurallara bağlı olarak resmettiği tarihsel ya da mitolojik sahnelerden yola çıkarak izleyiciye belli yüce değerler aşılamaya yönelik anlatı resimlerinin yerini, sanatçının yaşadığı dünyanın, gördüğü manzaraların, gezdiği sokakların, oturduğu barların, kafelerin izlenimleri almıştır. Böylece ortaya tamamen bireylere dayalı bir modernleşme kavramı çıkmıştır ki salt olarak toplumu yansıtmasa da sanatçıların ya da belirli bir kesimin modernleşmesi yeterli görülmektedir. Bu bildiride 20. Yüzyılın başlarında Türkiye’de toplumsal olarak sonuçları herkesi etkileyen savaş yıllarının sanatçı perspektifi açısından ele alınışı irdelenecektir.   
Anahtar Kelimeler:

Türk Resim Sanatı, Savaş, 1914