Kemalist Kadınların “Eski”-“Yeni” İkiliği Üzerinden Tanımladıkları Haklar, Özgürlükler ve Tehditler

Osmanlı son döneminden itibaren başlayan modernleşme çabaları, toplumun tüm kurumları üzerinde etkisini göstererek hareket alanını genişletmiştir. Bu süreçte, o güne kadar neredeyse hiç değinilmeyen konular gündeme taşınmış ve farklı bir dönemin başladığının ilk izleri böylece ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu izlerden biri ve en önemlisi kadının ikincilleştirilmesi ile ilgili sorunların dile getirilmesi olmuştur. Yer yer yükselen sesler, İslami teamüllerle çevrili “mahremiyet” vurgusu ile durdurulmaya, makul olarak nitelendirilebilecek ölçülerde reformlar yapılmaya çalışılmıştır. Radikal olarak değerlendirilen reform çabalarında dahi altta yatan koyu bir temkinlilik varlığını sürdürmeye devam etmiştir. 1923’te Cumhuriyet’in ilanının ardından ise yaratılmaya çalışılan “yeni kadın” ile medeniyete âdeta bir kimlik ve beden kazandırılmıştır. Yapılan yasal düzenlemelerle toplumsal ve aile içi konumu büyük ölçüde değişime uğrayan bu “yeni kadın”, önemli vazifeleri yerine getirmekle mükellef kılınmıştır. Kemalist rejim tarafından belirlenen bu görev ve sorumlulukların yerine getirilme aşamasında ise rol model olan kadınlardan, çizilen sınırlar içerisinde ve daha önceden geniş bir tanımlaması yapılmış olan davranış kalıplarına uygun bir şekilde hareket etmeleri istenmiştir. Söz konusu “uygun olma” söyleminin içeriğine de genel itibariyle birtakım dışsal nitelikler ve kamusal alan pratiklerine dair kabul gören ilkeler şekil vermiştir. Mustafa Kemal’in kendilerine verdiği görevi eksiksiz yerine getirmeye çalışan bu kadınlar, özellikle Mustafa Kemal’in ölümünün ardından rejimi kollama ve koruma görevini laiklikle şekillenmiş sadakat bağıyla güçlendirmişlerdir. “Kemalist kadın hareketi” olarak adlandırılan bir kadın hareketi oluşturmuşlar, örtünmeye devam eden ve bunu özellikle laikliğe gölge düşürecek niteliğe büründüren kadınlara karşı derin bir öfke duymuşlardır. Kemalist kadınlar, bu tavrı Mustafa Kemal’i anlamamakla ya da Mustafa Kemal’e karşı beslenen hasmane duygularla özdeşleştirmişlerdir. Bu çalışmada da kendilerini “Kemalist” olarak tanımlayan kadınların laiklik algısı ele alınmaya çalışılmakta ve geliştirdikleri laiklik savunusunun temel parametreleri üzerinde durulmaktadır. Mustafa Kemal ile kurdukları vefa ilişkisinin varoluşsal kaygılarla birlikte ele alınış biçimi ve tehdit tanımlamaları incelenmektedir. Bu nedenle de öncelikle “yeni kadın”ın kim olduğuna dair kuramsal çerçeve oluşturulmakta ve feminist literatürden yararlanılmaktadır. “Kemalist kadın hareketi”nin tehdit algısı, kadın hakları ve kadın özgürlüğü ilişkisinin ortaya konması, çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.

Rights, Freedoms and Threats Defined by Kemalist Women Through the “Old”-“New” Duality

The modernization efforts, which started from the last period of the Ottoman Empire, expanded the field of action by showing its effect on all institutions of the society. In this process, issues that were almost never mentioned until that day were brought to the agenda and the first traces of the beginning of a different period began to emerge. One of these traces, and the most important one, was the voicing of the problems related to the subordination of women. However, the voices rising in places were tried to be stopped with the emphasis on “privacy” surrounded by Islamic practices, and reforms were made to a reasonable extent. Even in the reform efforts that were considered radical, the underlying cautiousness continued to exist. After the proclamation of the Republic in 1923, with the “new woman” that was tried to be created, civilization almost gained an identity and body. This “new woman”, whose social and family position has changed to a great extent with the legal regulations, has been made responsible for fulfilling important duties. During the fulfillment of these duties and responsibilities determined by the Kemalist regime, women who were role models were asked to act within the boundaries drawn and in accordance with the behavior patterns that had been broadly defined before. The content of the aforementioned “conformity” discourse has been shaped by some external qualities and accepted principles regarding public sphere practices in general. These women, who tried to fulfill the duty given to them by Mustafa Kemal, strengthened their duty to watch and protect the regime, especially after the death of Mustafa Kemal, with a bond of loyalty shaped by secularism. They formed a women’s movement that can be called the “Kemalist women’s movement”, and they felt a deep anger against women who continue to cover up and cast this into a shadow, especially against secularism. Kemalist women identified this attitude with not understanding Mustafa Kemal or with hostile feelings towards Mustafa Kemal. In this study, the perception of secularism of women who define themselves as “Kemalist” is tried to be discussed and the basic parameters of the secularism defense they have developed are emphasized. The way in which the relationship of fidelity they established with Mustafa Kemal is handled together with existential concerns and threat definitions are examined. For this reason, first of all, a theoretical framework about who the “new woman” is formed and feminist literature is used. The aim of the study is to reveal the relationship between the threat perception of the “Kemalist women’s movement”, women’s rights and women’s freedom.

___

  • Abadan, N. (1968). “Türk Kadın Nüfusunun Toplumdaki Yeri”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 23, Sayı 4.
  • Aksu, T. (1973). “Türk Anası”. Cumhuriyetin 50. Yılında Türk Kadını. K. Savcı. Ankara: Cihan Matbaası.
  • Annem ve ben birbirimizin zıddı iki kadındık, Mayıs 06, 2007, (Ayşe Arman ile röportaj), Erişim adresi: https://www.hurriyet.com.tr/annem-ve-ben-birbirimizin-ziddi-iki-kadindik-6465929
  • Arat, E. (1976). “Dünya Kadın Yılı ve Atatürk’ün Türk Kadınına Sağladığı Haklar”. 1975 Kadın Yılı Çalışmalarımız. Ankara: Kadının Sosyal Hayatını İnceleme ve Araştırma Derneği Yayınları No.12.
  • Arat, Z. F. (1998). “Kemalizm ve Türk Kadını”. 75 yılda kadınlar ve erkekler. Ed. A. Berktay Hacımirzaoğlu. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları.
  • Arat, Y. (1998). “Türkiye’de Modernleşme Projesi ve Kadınlar”. Türkiye’de Modernleşme ve Ulusal Kimlik. Der. S. Bozdoğan-R. Kasaba. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
  • Araz, N. (1998). “Nereden Başladık, Nereye Ulaştık”. Aydınlanmanın Kadınları. Yay. Haz. Necla Arat. İstanbul: Cumhuriyet Kitap Kulübü.
  • Başbakan’dan “türban” çıkışı, Ocak 14, 2008. Erişim adresi: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/basbakandan-turban-cikisi-8024104
  • Berktay, F. (2015). Tarihin Cinsiyeti. 5. Basım. İstanbul: Metis Yayınları.
  • Cunbur, M. (1976). “Atatürk’ün Türk Kadınını Değerlendirmesi”. 1975 Kadın Yılı Çalışmalarımız. Ankara: Kadının Sosyal Hayatını İnceleme ve Araştırma Derneği Yayınları No.12.
  • Çaha, Ö. (1996). Sivil Kadın Türkiye’de Sivil Toplum ve Kadın. Çev. E. Özensel, Konya: Vadi Yayınları.
  • Çokoğullar Bozaslan, E. (2012). 1967’den 2000’lere Değişen İslamcı Kadın Kimliği: Cemiyetin Kurtarılmasından Bireysel Yaşam Kaygılarına Doğru. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
  • Durakbaşa, A. (1988). “Cumhuriyet Döneminde Kemalist Kadın Kimliğinin Oluşumu”. Tarih ve Toplum, 51, Mart.
  • Durakbaşa, A. (1998). “Cumhuriyet Döneminde Modern Kadın ve Erkek Kimliklerinin Oluşumu: Kemalist Kadın Kimliği ve ‘Münevver Erkekler’ ”. 75 yılda kadınlar ve erkekler. Ed. A. Berktay Hacımirzaoğlu. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları.
  • Dünü Bugünü Yarınıyla Başörtüsü Meselesi (2011). Haz. Y. Can Saka & G. B. Altınöz. ARGE Analiz. Erişim adresi: http://www.ceidizleme.org/ekutuphaneresim/dosya/929_1.pdf
  • Ekşi, A. (1998). “Cumhuriyet Döneminde Yaşanmış Altmış Yılın Düşündürdükleri”. Aydınlanmanın Kadınları. Yay. Haz. N. Arat. İstanbul: Cumhuriyet Kitap Kulübü.
  • Gelgeç Bakacak, A. (2009). “Cumhuriyet Dönemi Kadın İmgesi Üzerine Bir Değerlendirme”. Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Cilt 11, Sayı 44, Güz.
  • Göle, N. (1991). Modern Mahrem Medeniyet ve Örtünme. İstanbul: Metis Yayınları.
  • Kadıoğlu, A. (1999). Cumhuriyet İradesi Demokrasi Muhakemesi. İstanbul: Metis Yayınları.
  • Kasaba, R. (1998). “Eski ile Yeni Arasında Kemalizm ve Modernizm”. Türkiye’de Modernleşme ve Ulusal Kimlik. Ed. S. Bozdoğan ve R. Kasaba. Çev. N. Elhüseyni. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
  • Koptagel-İlal, G. (1998). “Türkiye Cumhuriyeti Sadece Bir Rejim Değil, Bir Dünya Görüşü, Bir Yaşam Biçimidir”. Aydınlanmanın Kadınları. Yay. Haz. N. Arat. İstanbul: Cumhuriyet Kitap Kulübü.
  • Lewis, B. (1991). Modern Türkiye’nin Doğuşu. Çev. M. Kıratlı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
  • Parla, T. (1991). Türkiye’de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 1 Atatürk’ün Nutuk’u. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Saktanber, A. (2004). “Kemalist Kadın Hakları Söylemi”. Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce Kemalizm, Ed. T. Bora & M. Gültekingil. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Tekeli, Ş. (1985). “Kadın”. Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi 5. Cilt. İstanbul: İletişim Yayınları.