Atatürk ve Kürtler

Makalenin yazarı Andrew James MANGO, İngiliz-Rus kökenli olup, 1926’da İstanbul’da doğdu. Uzun yıllar boyunca Londra Üniversitesinde çalışmalarını sürdüren Mango, 1999 yılında Türk okuru tarafından yakından tanınmasını sağlayan “Atatürk- Modern Türkiye’nin Kurucusu kitabını çıkardı. Mango daha önce, BBC’nin Türkçe yayınlar bölümünde yöneticilik ve İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nde basın danışmanlığı yaptı. 1986 yılında emekliye ayrıldıktan sonra bütün çalışmalarını Türkiye ile ilgili konularda araştırmalara ayırdı. Sık sık Türkiye’yi ziyaret eden Mango, geçtiğimiz günlerde (6 Temmuz 2014) hayatını kaybetti. 1999 yılında Middle Eastern Studies adlı İngilizce derginin 35. sayısında yayımladığı “Atatürk ve Kürtler” başlıklı bu makalesinde, Mustafa Kemal’in Bağımsızlık Savaşı yıllarında Türkiye’nin Müslüman nüfusunun çok-etnikli niteliğine bakış açısını ve yaşanan gelişmeleri ayrıntılı şekilde incelemiştir. Ona göre Mustafa Kemal, Bağımsızlık Savaşı yıllarında Türkiye’nin Müslüman nüfusunun çok- etnikli niteliğini kabul ederken, aralarındaki kardeşliği de vurgulamıştır. Ayrıca yerel yönetimlerde etnik özelliklerin gözetileceğinin vaat edilmesine rağmen, 1923’ten sonra bu fikrin Türk siyasi gündeminin dışında bırakıldığından bahsedilmiştir. Bunun nedeni modern ulus devleti kurma gerekliliğinin ön plana çıkmasıdır. Bunun dışında makalede değinilen diğer önemli husus, Haziran 1934’te kabul edilen İskan Kanunu’dur. Britonların, Oksitanların, Savoyardlarıın, Flemenklerin Fransız kültürü içinde temsil edildiği Fransa örnek alınarak kabul edilen bu kanun ile, Türkiye yurttaşlarının hepsinin Türk kültürü içinde temsili uygun görülmüştür. Yine ayrıca bu hususta Tanzimat dönemi “hürriyet şairi” Namık Kemal’in yazdıklarından da örnekler sunulmuştur. Mango makalesinin bitiminde ise, bugün Güneş Dil Teorisi gibi Türk Tarih Tezi’nin de terkedildiğinden ve Türkiye halkının etnik kökenlerinin açıkça tartışıldığından söz etmiştir. Ona göre, “mozaik” sözcüğü, ülkenin etnik yapısını açıklamakta kullanılan bir klişe haline gelmiştir. Dolayısıyla, Mustafa Kemal’in Bağımsızlık Savaşı sırasındaki söylemlerine ve fikirlerine geri dönülmüştür