Turahanzâde Ömer ve Oğlu Hasan Bey'in Tırhala Sancağındaki Vakıfları

Osmanlı Devleti 1353’te Bolayır ve 1354’te Gelibolu’yu alarak Balkan topraklarına girmiş; uç akıncı aileler vasıtasıyla bölgede hızla ilerlemiştir. Turahanoğulları bunlardan biri olup, Gazi Turahan Bey 1395 yılında Tırhala’yı fethetmiştir. Evrenos Bey’in mirâhuru olan ve Türk asıllı Turahan Bey, Anadolu’dan beraberinde akrabalarını, kölelerini, pek çok sipahiyi ve aileleri de getirmiştir. Onları Tırhala ve çevresine yerleştirerek kenti Tesalya bölgesinin merkezi yapmıştır. O sıralarda Tırhala, savaşlar ve veba gibi etkenlerle 1340 sonrası gücünü kaybetmeye başlamış köylü kitlesini barındıran ziraî bir yerleşim birimidir. Turahanzâdeler Tırhala’yı zengin bir ticaret şehrine dönüştürmüşler; burada pek çok hayır kurumu inşa ettirmişlerdir. Bu yönde rastlanan ilk arşiv kaydı 1446 tarihli olup Turahan Bey tarafından kurulan vakıfla ilgilidir. Turahanzâdeler, Ömer Bey’in oğullarıyla devam etmiştir ve onlar da bölgede vakıflar kurmuşlardır. Turahan Bey Vakfı’na mülhak vakıflardan en büyüğü Ömer Bey’inki olup vakfiyesi 1484 tarihlidir. Ömer Bey’in oğlu Hasan’ın vakfı ise 1531 tarihlidir. Bu makalede söz konusu iki vakfiyenin tahlili yapılacak ve diğer arşiv kayıtları doğrultusunda vakfın sonraki yüzyıllardaki durumu ortaya konacaktır.

Waqfs of the Turahans Omer and His Son Hasan in Trikala

Ottoman Empire had annexed Bolayir and Gelibolu between 1353-1354, and then sweept all around this territory by help of ottoman raiders group. Turahans was one of them that Ghazi Turahan conquered Tırhala in 1395. Ghazi Turahan, mirahor of Evrenos Bey and descended from turkic tribes, led his relatives, slaves, a lot of cavalryman and their families (from Anatolia) to Tırhala. These people were settled in Tırhala by Ghazi Turahan; so Tırhala became the centre of Tesalya Region. At that time, Tırhala was the agricultural area that felt into a decline because of wars and black death after 1340. Ghazi Turahan and descendant of him turned Tırhala into an affluent trade center and built so many charity institutions in this area. According to archival resources, first record was related to a mosque, two masjids, a turkish bath, a caravansary, a zawiyah and the waqf that consisted of 120 workplaces in Tırhala. After the death of Ghazi, his son Ömer Bey took over the responsibility of waqf. Turahans had kept the family name alive by Ömer Bey’s sons and the sons also had established waqfs in Tirhala. Ömer Bey’s waqf is the biggest one that was attached to Ghazi Turahan’s waqf and its first endowment was in 1484. Hasan,son of Ömer, also had a waqf that it was in 1531. In the direction of The Prime Ministery’s Ottoman Archives and Directorate General of Foundations, analyses of these two mentioned waqfs’s would be elucidating in this article.