Anayasa Mahkemesi Kararlarında Eşitliğin Dar Yorumu

Anayasa yargısı, bir yandan devletin temel değerleriyle hukuk rejimini güvence altına alırken, diğer yandan temel hak ve özgürlüklerin korunmasında etkin bir rol oynamaktadır. Anayasal düzeni koruma amacı statükocu bir yaklaşımı, hak ve adaletin tesisi ile birlikte insan haklarının korunması ise, dinamik yaklaşımı ön plana çıkarmaktadır. Anayasa yargısı faaliyetinde belirleyici olan, anayasalarla güvence altına alınan hukuksal eşitliği sağlama konusunda temel insan haklarıyla bağlantılı değer ve ilkelerle siyasal, ekonomik ya da devlete bağlı diğer değerlerin çatışması sorununun nasıl çözümleneceğidir.[1] Zira, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve kullanılmasını kolaylaştıran bir unsur olarak karşımıza çıkan hakkaniyet ve eşitlik, aynı zamanda anayasal hukuk düzenini korumanın da bir aracıdır.[2] Bu çalışmanın da amacı, Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesinin sınırlarını daraltan yorum ve içtihatlarının temel hak ve özgürlüklerin korunması rejimi içindeki sınırlayıcı rolünü tartışmaktır. Tartışmaya yön verecek veriler ise, söz konusu temel ilkelerin Türk anayasalarındaki normatif anlam ve içeriği, bilimsel yazın ve uluslar arası insan hakları hukukundaki değerlendirmeler olacaktır. Nihai amaç, Anayasa Mahkemesi’nin içtihat değişikliğine gidebileceği yön ve anayasal sınırları belirlemektir.

Comments in Supreme Court Decisions That Narrow Equality

The Constitutional jurisdiction, plays an active role, on the one hand, by safeguarding the fundamental values of the state and the legal regime, and on the other hand, by ensuring the protection of fundamental rights and freedoms. While the purpose of protecting the Constitutional order reflects an approach meant to preserving the status quo, the establishment of rights and justice and the protection of human rights reflect a dynamic approach. What is determinant in Constitutional jurisdiction is how it tackles with the clash between values/principles under Constitutional protection, providing equality for everyone before the law; and the political, economical or other values related with the state. Indeed, fairness and equality, as elements facilitating the protection and the use of fundamental rights and freedoms, are also means of safeguarding the Constitutional order. The aim of this paper is to have a debate on the negative role that the Constitutional Court’s interpretations and case-law narrowing the boundaries of the prohibition of discrimination and the principle of equality, plays on the regime of protection fundamental rights and freedoms. The inputs that will shape this debate, will be the normative interpretation and content of the said principles within the current and previous Turkish Constitutions, as well as scientific literature and evaluations based on international law. The ultimate goal is to anticipate (tahmin etmek anlamında) the direction that the Constitutional Court’s case-law can take and the determinate the Constitutional boundaries.