Performans sözcüğünün etimolojik kökeni oldukça eskiye dayansa da kelimenin plastik sanatlardaki karşılığı 1960’lara denk gelmektedir. Canlı olmakla birlikte planlı bir imge dizisinin hayat bulmasına işaret eden bu kelime o vakitlerde dönemin sanat mecralarında sıklıkla etüt edilmiştir. Söz konusu etütlerin yansımalarından biri olarak Fluxus hareketi belirmiştir. Fluxus kendinden önceki sanat yaklaşımlarından farklıdır. Tıpkı performans gibi anlık özellikler barındırsa da malzeme skalası ile etki alanı oldukça geniştir. Avangart bir akım olarak ortaya çıkan Fluxustaki temel amaç, süregelen sanat anlayışına yönelik bir alternatif oluşturmaktır. Söz konusu alternatif ölçeğinde resim ve heykel gibi klasik sanatlar stabil, diğer bir deyişle durağandır. Durumu inceleyen Fluxusçular geçiciliğe atıfta bulunan kinetik bir dil ile hareket etme gayretindedir. Posta sanatı Fluxusun bu yenilikçi bakış açısını merkezinde bulunduran ve tatbiklerini kolektif biçimde gerçekleştiren bir sanattır. Fakat ilgili biçimin çerçevesi yalnızca üretim yani nesne odaklı değildir. Pul veya mühür gibi işaretler taşıyan özgün yapıtların varış adreslerine (geniş bir katılım ile) iletilmesi ve bütüncüllük arz eden bir ahenkle sergilenmesi hareketin tamamlayıcı göstergeleridir. Araştırma posta sanatını günümüz perspektifi ile mütalaa eden ve teknolojinin harekete yönelik etkilerine dair tespitler sunan bir yaklaşım barındırmaktadır. Bu bağlamda içerikte öncelikle posta sanatının gelişim evrelerini yansıtan kronoloji esaslı alt başlıklara yer verilmiştir. Ardından sanatçıların (teknolojinin popülerlik kazandığı) güncel sanat mecralarında harekete dâhil oluş sebepleri irdelenmiş ve posta sanatının mevcut durumuna dair bir çıkarımda bulunulmaya çalışılmıştır.

Güzel Sanatlar Plastik Sanatlar Resim Fluxus Posta Sanatı