Farisilik ve Rabbiler

Farisiler ve Sadukiler, ölümden sonraki hayat ilkesinde birbiriyle anlaşmazlığa düşmüşlerdir.Sadukiler, ölümden sonra ruhun varlığını devam ettirdiği inancını reddettiği halde;Farisiler, iyi ruhun ölümden sonra bir başka bedene geçerek varlığını devam ettireceğidüşüncesine sahiptir. Ayrıca, kader ve hür irade konusunda da farklı görüşlere sahiptirler.Sadukiler, önceden belirlenmiş kader anlayışını reddederken; Farisiler, kaderi ve hüriradeyi kabul etmişlerdir. Kutsal kitap içinde yazılı olarak kayıt altına alınmış yazılı yasalarıile, antik dönemlerden itibaren ağızdan ağza aktarılmış sözlü yasalardan oluşmuş olaniki yönlü Tevrat; milattan sonra 70 yıllarında Rabbinik düşüncenin ana temasını oluşturmuştur.Farisiler, sözlü Tevrat kavramını, Sadukilere karşı kurdukları kendi otoritelerinihaklı göstermede kullanmışlardır. Farisiler, kapsamlı olarak, Yahve’nin yasasını denetimaltına alan ussallaşma hareketine dayanmıştır. Dünyevi mülk ve servet düşüncesi, artıkkabul edilir olmuştur. Yalnızca, iyi hayat sürmek bir ödül olarak kabul görmemiş; budünyada verilmiş bir ödül olduğu görüşü bu düşünceye katılmıştır. Yine de, Tanrı’nın budünyadaki kutsaması, toplam ödülünün küçük bir kısmını oluşturmuş değildir. Üstelik, budünyada bir adamın başarılı ve varlıklı olması, yaşamıyla Tanrı hoşnutluğuna erişmişbulunduğunun olumlu bir delili olarak görülmüştür. Sırf bu yüzden, öbür dünyada daödülünü umabileceği imanı benimsenmiştir.

Farisilik ve Rabbiler

Farisiler ve Sadukiler, ölümden sonraki hayat ilkesinde birbiriyle anlaşmazlığa düşmüşlerdir.Sadukiler, ölümden sonra ruhun varlığını devam ettirdiği inancını reddettiği halde;Farisiler, iyi ruhun ölümden sonra bir başka bedene geçerek varlığını devam ettireceğidüşüncesine sahiptir. Ayrıca, kader ve hür irade konusunda da farklı görüşlere sahiptirler.Sadukiler, önceden belirlenmiş kader anlayışını reddederken; Farisiler, kaderi ve hüriradeyi kabul etmişlerdir. Kutsal kitap içinde yazılı olarak kayıt altına alınmış yazılı yasalarıile, antik dönemlerden itibaren ağızdan ağza aktarılmış sözlü yasalardan oluşmuş olaniki yönlü Tevrat; milattan sonra 70 yıllarında Rabbinik düşüncenin ana temasını oluşturmuştur.Farisiler, sözlü Tevrat kavramını, Sadukilere karşı kurdukları kendi otoritelerinihaklı göstermede kullanmışlardır. Farisiler, kapsamlı olarak, Yahve’nin yasasını denetimaltına alan ussallaşma hareketine dayanmıştır. Dünyevi mülk ve servet düşüncesi, artıkkabul edilir olmuştur. Yalnızca, iyi hayat sürmek bir ödül olarak kabul görmemiş; budünyada verilmiş bir ödül olduğu görüşü bu düşünceye katılmıştır. Yine de, Tanrı’nın budünyadaki kutsaması, toplam ödülünün küçük bir kısmını oluşturmuş değildir. Üstelik, budünyada bir adamın başarılı ve varlıklı olması, yaşamıyla Tanrı hoşnutluğuna erişmişbulunduğunun olumlu bir delili olarak görülmüştür. Sırf bu yüzden, öbür dünyada daödülünü umabileceği imanı benimsenmiştir.