Memlükler’de Tarih ve Tarihçiler

Eserde, başlığından da anlaşılacağı üzere 1250-1517 arasında Memlüklerin hüküm sürdüğü dönem ve coğrafyada yaşamış ve tarih eseri telif etmiş tarihçiler ele alınmaktadır. Öncelikle Ayaz’ın Memlük dönemini daha geniş bir çerçevede inlemesinin ve İslam dünyasındaki gelişmeler muvacehesinde değerlendirmesinin sürecin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına katkı sunduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Nitekim Memlüklerin gerek doğudan gelen Moğol istilası tehdidi karşısında gerekse batından gelmiş olan Haçlı tehlikesine yönelik başarılı bir şekilde direnç oluşturması Memlük topraklarını Müslüman halk, tüccar ve ulema nezdinde güvenli hale getirmiş olduğu müellif tarafından özellikle vurgulanmıştır (Ayaz, 2020, s. 1). İstila altında kalan İslam şehirlerindeki ulemanın Şam ve Kahire’ye göç etmesi ve bununla doğrudan irtibatlı olarak Memlük sultanları ve devlet yöneticilerinin medrese açarak alimlere destek vermesi ilmi canlılığa ciddi katkılar sağlamıştır. Bu gelişmeler neticesinde Memlük dönemi diğer sahalarda olduğu gibi tarih alanında da birçok eserin yazılmasına imkân tanımıştır. Hatta Ayaz’ın ifadesiyle ilmî faaliyetlerin en yoğun olduğu saha tarih olmuştur. Bu bilgiler önemlidir. Zira Memlükler ile Osmanlılar dönemindeki Mısır tarihyazımı bazı yanlış bakış açılarıyla mukayese edilebilmektedir. Düz mantıkla ve bağlamından koparılarak yapılan kıyaslamalar ister istemez çarpık bir tablonun oluşmasına sebebiyet vermektedir. Tarih eserinin kıymeti kadar tarihçinin hususiyetleri ve yine onlar kadar da içinde bulundukları vasat önem arz etmektedir. Bu bağlamda Ayaz’ın Memlük dönemini değerlendirirken yukarıda temas edilen iki önemli unsura vurgusu dikkate alındığında Memlük-Osmanlı dönemleri için yapılacak olan mukayeselerin daha sağlıklı neticeler vereceği kuşkudan uzak görünüyor.