Kuzey Afrika Bölgesi’nin sanat ve mimarisi üzerine odaklanmak suretiyle İslam sanatının ve mimarisinin sosyolojik boyutlarını araştıran Simon O’Meara,halihazırda Londra’daki School of Orientaland African Studies (SOAS)’da öğretim üyesidir. SimonO’Meara’nın doktora tezi Space and Muslim Urban Life: At the Limits of the Labyrinth of Fez, dünyanın en iyi akademik yayınlarından biri sayılan Routledge tarafından 2007’de basılmıştır. 1960’lardan beri “İslami bir şehir var mıdır?” sorusu tartışmalara konu olmaktadır. Simon O’Meara bu soruya farklı bir pencereden bakarak “Bir şehir ne zaman bir yaşam tarzı haline gelir?” sorusunu gündeme getirir. Eserinde tarih, din bilim, hukuk, mimari ve estetik felsefeyi içine alan interdisipliner alanınimkanlarını kullanarak, bu soruya özgün bir cevap sunar. Ayrıca eserin Türkçe baskısı için kaleme aldığı önsözde, Turgut Cansever’le hürmetkâr bir şekilde ihtilafını dile getirir. Zira Cansever’e göre tarihi İslam şehirleri tevhidin bir göstergesidir. O’Meara ise tek tip olmayan “Tarihi İslam şehirlerinin İslam’ın bir ifadesi olmadığını, ancak İslam’ın bu şehrin bir ifadesi olduğu”nu düşünmektedir.