İslami İlimler arasında bir bilim olarak yerini almasına rağmen tasavvufun, sübjektif bir tecrübe, şeriatın dışında bir hareket olmakla itham edildiği görülmektedir. Tasavvufu, ilimlerin zirvesine çıkaranlar olduğu gibi onu ilimler arasında saymayanların da mevcut olduğu bilinmektedir. Hatta günümüzdeki tenkit ve savunuların onun kadar canlılığını devam ettirebildiği başka bir İslami ilim dalının olmadığı bile söylenebilir. Hayreddin Karaman tarafından kaleme alınan Tasavvuf Şeriatsız Olmaz başlıklı kitap, birçok tartışmaya dikkat çeken katkılarda bulunmaktadır. Hayreddin Karaman, eserinde, bir hukukçu olarak meseleleri kaynağından anlamaya odaklanan bakış açısı ile yüzeysellikten, ifrat ve tefritten uzak bir üslup benimsemiştir. Eseriyle öncelikli olarak halkı irşat etmeyi hedefler. Bu sebeple önce kendisine yöneltilen sorulara yer vermiş daha sonra bazı tasavvuf klasikleri üzerinden büyük mutasavvıfların şeriat hassasiyetlerini konu edinmiştir. Bu kitabı hastalığına şifa olması maksadıyla -tasavvufi bir tabir olan- tevessül edindiğini girişte belirtmesi de oldukça manidardır. Bu vesileyle hocamıza acil şifalar dilediğimizi de ayrıca belirtmek isteriz.