AZERBAYCAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ KAPSAMINDA KAFKASYA’NIN SOSYO-POLİTİK ANALİZİ

Bağımsızlığına 1991 yılında kavuşan Azerbaycan’ın en büyük destekçisi ve bağımsızlığını tanıyan ilk devlet Türkiye olmuştur. Ermenistan’ın işgalci siyasetinden dolayı Azerbaycan bağımsızlığını kazandığı günden itibaren Dağlık Karabağ’ı ve yedi rayonu kaybetmiştir. Alınan birçok BM Güvenlik Konseyi kararına göre işgal ettiği topraklardan Ermenistan’ın çekilmesi kararı çıkmış, fakat Ermenistan işgalini sürdürmeye devam etmiştir. Azerbaycan 27 Eylül 2020’de başlattığı karşı saldırı neticesinde topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmayı başarmıştır. Ermenistan 10 Kasım 2020’de imzalanan bildiri ile savaşı kaybeden taraf olarak Azerbaycan’ın koşullarını kabul etmek zorunda kalmış ve işgal ettiği topraklarından askeri gücünü çekmeyi kabul etmiştir. Bu savaşta Türkiye, Azerbaycan’ı siyasi, askeri ve diplomatik bakımdan destekleyen en önemli devlet olmuştur. İki devlet arasında savaş öncesinde ilişkiler hem siyasi hem de askeri bakımdan stratejik ortaklık düzeyine çıkmıştır. İki devletin girişimi ile birçok ortak ekonomik proje hayata geçirilmiştir. Özellikle askeri alanda taraflar arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde Azerbaycan’ın savaşta zafere ulaşmasında önemli olmuştur. Güney Kafkasya açısından İkinci Karabağ savaşından Azerbaycan’ın zaferle ayrılması kalıcı barışın tesis edilmesi adına oldukça önemlidir. Aynı zamanda bu durum Türkiye açısından da yeni fırsatlar doğuracaktır. Güney Kafkasya’da Türkiye’nin konumunu güçlendirecektir. Özellikle Azerbaycan ve Nahçivan arasında koridorun açılması Türkiye’yi doğrudan Azerbaycan ve Hazar Denizi üzerinden Orta Asya’ya bağlayacaktır. Dolayısıyla Türkiye ekonomik, siyasi ve askeri açıdan daha etkin bir aktöre dönüşecektir.