İşletmeler çevrelerinden ayrı ele alınamaz. Günümüzde rekabetin artmasıyla etik karar alma süreci daha çok önem kazanmıştır. İşletmeler karlılık ve sürdürülebilirlik hedeflerinin yanında topluma ve doğaya olan sorumluklarını da göz önünde bulundurmaktadırlar. Yöneticilerin ve çalışanların aynı zamanda toplumun birer parçası olduğu dikkate alınmalıdır. Yönetim kurullarında yapay zekâ bulunmalı mı tartışmasının yaşandığı günümüzde etik ikilemler daha da önem kazanmıştır. İşletmelerin sosyal sorumluluk piramidinde ekonomik, yasal, ahlaki ve gönüllü sorumluklarını yerine getirirken tüm paydaşlarının çıkarlarını gözetmesi gerekmektedir. Kurumsal yönetişim kavramı ise hem yasalarla ve işletmenin devamlılığıyla korunana paydaş çıkarlarını gözetmek hem de içinde bulunduğu toplumun ahlaki ve sosyal normlara uymayı gerektirmektedir. İşletmeler kaliteli ve iyi hizmet ve ürünleri üreterek tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Tüketiciler ise etik olamayan işletmeleri tercih etmemekte kendi değerleri ile örtüşmeyen işletmelerin ürünlerini ve hizmetlerini kullanamamaktadır. İşletmelerin etik karar alma politikalarını uygulaması ile çalışanlar ve yöneticileri doğru ve yanlışı sorgulamaya ve tersi durumları önleyecek şekilde davranmaya sevk etmektedir. Çalışmada Olympus Şirketi'nin muhasebe skandalı ele alınmıştır. Japonya’nın üçüncü halka açık en büyük şirketi olan ve 2011 yılında yaklaşık 40.000 çalışanı ve dünyadaki tıbbi ekipman pazarının yüzde 70'inden fazlasına sahip olan şirket, 20 yıl boyunca hileli muhasebe uygulamalarını kullanarak 1.7 milyar dolar yatırım zararı gizlemiştir. Şirket 20 yıl boyunca kayıp ve zararlarını kabul etmek yerine, riskli yatırımlar yapmaya devam ederek zararını hem gizlemiş hem de ikiye katlamıştır.