ARNAVUT DİASPORASINDAKİ TÜRKÇE UNSURLAR

Bir ülkenin diasporası çok uzun bir zamandan beri ana yurtlarından ayrılarak başka bir ülkeye yerleşen ve bu arada dillerini, kültürlerini ve mili kimliğin diğer temel unsurlarını koruma çabasında olan topluluğu ifade eder. Diasporaların oluşumunda tarihi, siyasi, ekonomik birçok nedenin varlığından söz edilmektedir. Arnavut diasporası Kosova, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan'daki azınlıklar da dâhil olmak üzere, resmi Arnavutluk toprakları dışında yaşayan ve Arnavut kökenli insanların oluşturduğu bir yayılım alanıdır. Kosova savaşının bitmesinden sonra Arnavut Diasporası, haklarının geliştirilmesi ve bu haklar üzerine eğitimin bütün aşamalarının sağlanması gibi günlük hayatı kolaylaştıracak imkânların hayatın her alanına yayılarak uygulanması sürecini tecrübe etmiştir. Arnavut diasporası Türkiye’de, tıpkı Türk diasporasının Kosova’da veya daha hissedilir bir biçimde Prizren’de, Priştina’da, Gjilan’da, Vushtrri’de ve Paja’da bulunduğu gibi bulunmaktadır. Arnavut dilinde Türkçe kelimelerin etkisi göz önünde bulundurulduğunda, Kosova’da yıllar boyunca meydana gelen tarihî gelişmelerle bağlantı kurulmalıdır. Arnavutların yaşadıkları tarihi zorlukları bir kenara bırakırsak, dillerini koruma konusundaki hassasiyetleri ve dillerini yabancı kelimelerden arındırma duyarlılıkları her zaman ve her şartta geçerliliğini korumuştur. Ancak bir yabancı kelimeyi çıkarmak, özellikle söz konusu kelimenin Arnavutça karşılığı bulunmadığı durumlarda, pek de kolay olmamıştır. Arnavutçada Türkçe etkisinin daha çok ses bilgisi ve şekil bilgisi alanlarında görüldüğü araştırmacılar tarafından daha önce de zikredilmiştir. Ancak etkinin bununla sınırlı kaldığını söylemek pek mümkün değildir. Türk dilinin sesleri ile Arnavut dilinin ses sistemi birbirine benzerlik göstermektedir. Ünlüler bakımından en önemli fark, Arnavut dilinde görülmeyen, ö sesinin Türk dilinde mevcut olmasıdır. Türk diliyle Arnavutça arasında ünsüzler açısından da birtakım farklar bulunmaktadır. Arnavutçanın ünsüzleri arasında c, q, gj, rr dikkat çekerken, Türkçede de Arnavutçada olmayan ğ ünsüzü vardır. Ses farklılıkları: Tr. Ü: Y (Arn.); “Y” Türkçede “j” olarak okunur. Tr. J: Zh (Arn.). Türk dilinde “C” ünsüzü yoktur (Arn. ts gibi), diğer taraftan Ş-she Arnavut dilinin “sh” gibidir. Arnavut dilinin, Türk dilinden farklı olarak, kendine has bazı ünsüzleri vardır: th yarı patlayıcı, dh diş-damak ünsüzü, c, x ve titreşimli al. Farklı kökeni olan dillerin farklı seslere sahip olması doğal bir durumdur, ancak Türkçe ve Arnavutçada olduğu gibi morfolojik benzerliklerin görülmesi ise ilginçtir; beshik - djep (beşik); axhami-i papërvojë (çocukça, tecrübesiz); hepisi–të gjithë (hepsi); bezdis-mërzis, shqetësoj (rahatsızlık); bojatis-ngjyej (boya); avash-ngadalë (yavaşça); nejse-si do që të jetë puna (neyse, yine de); tamam/taman-pikërisht (tamam); hajde-eja (haydi,gel). Son zamanlarda araştırmalarda Arnavutça ile Türkçe arasında dilbilimin dalları arasında sayılan söz dizimi, anlam bilimi gibi alanlar bakımından da bir takım etkileşimlerden söz edilmektedir. Arnavutçanın söz diziminde, yüklemin sonda bulunması gibi Türkçe cümle yapısını andıran özellikler görülmektedir: Tr. Müsafir Geldi / Arn.. Mysafiri erdhi / İng. the guest came, Standart Arnavutçada dizim aslında doğal haliyle “The guest came.” şeklindedir. Bu durum Türk dilinin Arnavutçaya etkisi bakımında dikkat çekici bir örnektir. Dilsel küreselleşmenin genel dil evrimi ve dilsel yayınma konusunda bütün dillerde oluşturduğu baskıya rağmen Arnavut dilinde Türkçe anlam unsurlarının varlığı bilinmektedir. Arnavutçanın diyalektlerinde Türkçe kelimelerin eskiden beri takip edilen izleri bariz bir şekilde korunmuştur. Bu kelimeler Türkiye içinde yaşayan Arnavutların diyalektlerinde de korunmuştur. Arnavutların Arnavut topraklarından (Kosovo, Arnavutluk, o zamanki Makedonya, Doğu Kosova) Türkiye’ye gelmesi üzerinden uzun yıllar geçmiş ve Arnavutça ile Türk dili arasındaki temasların doğrudan olmasına rağmen, Arnavutçanın Türkiye’de konuşulan diyalektinde Arnavutça kelimelerin yanında Türkçe alıntıların da muhafaza edildiği görülmektedir.

___

  • Akademia e shkencave e Shqipërisë. (2002). Gramatika e gjuhës shqipe 1. Tiranë: ASHASH.
  • BALIU, B. (2012). Onomastikë dhe Identitet. Prishtinë: Era.
  • BECI, B. (2004). Fonetika. Prishtinë: Libri shkollor.
  • ĆAUŠEVIC, E. (1996). Gramatika suvremenoga turskog jezika. Zagreb: Hrvatska sveučilišna naklada LİKAJ, E. & Çabej, M. (2013). Morfologji e shqipes standarde. Tiranë: Julvin.
  • JABLE, Ergin (2010). Kosova Türk Ağızları İnceleme – Metin Sözlük. Sakarya: T.C, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. (Teza e Doktoraturës) - Doctorate Thesis.
  • JASHARI, A. (2009). Gramatika e gjuhës shqipe I-Morfologjia. Prishtinë: Artini.
  • SADIKAY, K. (1996). Arnavutça Konuşalım- Flasim shqip. İstanbul: Sümer Kitabevi.
  • TOPALLI, K. (2007). Fonetika historike e gjuhës shqipe. Akademia e shkencave e Shqipërisë, IGJL, Dituria.
  • VAJZOVİÇ, H. (1999). Orijentalizmi u knji ževnom djelu lingvistiçka analiza. Sarajevo: Institut za jezik: Orijentalni Institut
  • NEWMARK, L., Hubbard, Ph., Prifti, P. (1982). Standard Albanian (A Reference Grammar for Students). California, CA: Stanford University Press.
  • KARAHAN, Leyla (1999). Tűrkçede Soz Dizimi-Cűmle Tahlilleri. Ankara: Akçag
  • POLISI, M. (2002). Gramatika e gjuhës turke (fonetika dhe morfologjia). Prishtinë: Logoss
  • SOPAJ, M. & Koro, H. (2011). Turqisht për 20 ditë. Prizren: NGB-BAF
  • HENGIRMEN, Mehmet (2002). Türkçe Dilbilgisi, Ankara: Engin