DÎVAN ŞİİRİNDE ANOMİLERİN TEMSİLİNE DAİR BİR ÖRNEK: DÂSTÂN-I GİRİFTÂRÎ-İ ZENBÂRE BE DÂM-I MEKKÂRE

Edebî eserler yazıldıkları dönemin sosyal hayatına dair izler taşırlar. Bugüne kadar yapılan çalışmalar klasik şiirimizin hep hayal dünyasına dikkat çekmiş, toplumun zihninden süzülen şiirin mevcut realiteyi yansıtan kısmını ise ihmal etmiştir. Sosyal hayat ile divan şiiri arasındaki paralellik son zamanlarda araştırmalara konu olmakla birlikte, tüm sorunlarının bire bir kapsanması, sosyal hayatin karmaşık doğasından dolayı ihmal edilmiştir. Özellikle anomi olarak karşımıza çıkan olgular daha çok Antropoloji çalışmaları içerisinde ele alınmış, edebî çalışmalar bu konuyu tamamı ile göz ardı etmiştir. Bu makalede XVII. yy.da Üsküdar’da yaşayan bir gencin cinsel istismarı anlatılmakta ve Nev’izade Atayi’nin şiir marifetiyle bu sıra dışı toplumsal hadiseyi nasıl belgelendirdiği incelenmektedir. Böylece, şiirin, özellikle de mesnevi tarzının adeta toplumun birebir aynası olduğunu bir kez daha tevsik etmiş olduk.

Dîvan Şiirinde Anomilerin Temsiline Dair Bir Örnek: Dâstân-ı Giriftârî-i Zenbâre Be Dâm-ı Mekkâre

Keywords:

-,

___

  • DİLÇİN, Cem (1999) “Türk Kültürü Kaynağı Olarak Divan Şiiri”, Türk Dili, S. 571, TDK Yayınları, Ankara, s. 619-626.
  • DOĞAN, Muhammet Nur (2002), Fuzuli, Leyla ve Mecnun-Metin Düzyazıya Çeviri-, YKY Yayınları, İstanbul.
  • GİBB, E. J. Wilkinson (1999), A History of Ottoman Poetry, (çev. Ali Çavuşoğlu), Akçağ Yayınevi, Ankara.
  • KALPAKLI, Mehmet (1999), Osmanlı Divan Şiiri Üzerine Metinler, (Ahmet Atilla Şentürk Osmanlı Şairlerinin Gözlemciliği ve Klasik Edebiyatımızda Realiteye Dair), İstanbul, YKY Yayınları, s. 431-437.
  • MARSHALL, Gordon (1999), Sosyoloji Sözlüğü, (çev. Osman Akınhay- Derya Kömürcü, Bilim ve Sanat Yayınevi, Ankara.
  • ŞARDAĞ, Rüştü (1982), “Divan Şiirine Toplum Açısından Bakış”, Gösteri, S. 17, s. 68-69.
  • ŞENTÜRK, Ahmet Atilla (1999), Osmanlı Şiiri Antolojisi, YKY Yayınları, İstanbul.
  • TANPINAR, Ahmet Hamdi (1939), “Eski Şiir”, Oluş, S. 18, s. 278.
  • TDK (2009), Türkçe Sözlük, TDK Yayınları, Ankara
  • YELTEN, Muhammet (1999), Nev’izade Atayi/Sohbetü’l-Ebkar, İstanbul.
  • selvi gibi düzgün bir şekilde göğe yükselir. Selvilerin rüzgârla birlikte
  • sallanmalarında çıkardıkları uğultulu ses “hû”dur. Yani selviler rüzgârda
  • salınırken adeta âheste hûlar çekerler. Selviler “O” yani Allah diye ritmik
  • olarak salındıkça kabirlerde yatanların günahlarının bağışlandığına inanılır.
  • Eskiden beri mezarlıklara bu ağacın sıkça dikilmesinin nedeni de bu
  • yüzdendir. Dolayısıyla şair Nedim de gönlündeki muhrik arzuları anlatırken
  • remiz olarak “selvi”yi seçmesine rağmen şiirde bu kelimeyi kullanmamıştır.
  • Beyitteki selvi mazmununu anlayıp şifreyi çözen okuyucu, şair Nedim’in
  • arzu ve âhlarla ölüme yaklaştığını ve bu nedenle -İslam öğretisindeki
  • “kabirleri sık sık ziyaret edin ki ölümü hatırlayınız” tembihinden de
  • hareketle- mezarlığı hatırladığını anlayarak ayrıca kendisini bu düşkün ve
  • yaşlı hâle getirenin yine selvi boylu bir sevgilinin olduğunu kavrayacaktır.