Albüminürisi Bilinmeyen Türk Tip 2 Diyabetiklerde Mikroalbüminüri Prevelansı; Böbrek ve Kardiyovasküler Risklerin Bilinçlendirilmesi İçin Mikroalbüminüriye İlişkin Türkiye Demand Diyabet Araştırması Sonuçları

Amaç: Albüminürisi olmayan tip 2 diyabetik hastalarda demografik, klinik ve metabolik özellikler ile albüminürinin prevalansını bulmak için çok merkezli bir çalışma yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma popülasyonu, DEMAND çalışması kapsamında Türkiye çapında Diyabet Polikliniği veya Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarından kesitsel, alınan kriterlere göre, tip 2 diyabetli (K / E = 649/465, ortalama kronolojik yaş 57.9 ± 10.5 yıl, diyabet süresi 8.7 ± 6.6 yıl) 1114 olgu içermektedir. Albüminüri düzeyleri için tanı albümin / kreatinin (A / C) oranı kullanılarak yapıldı. A / C <30mg / g ise “normalden hafifçe artmış albüminüri”; A / C 30-300 mg / g ise “orta derecede artmış albüminüri”; A / C> 300 mg / g ise “şiddetli albüminüri” olarak kabul edildi. Demografik, klinik ve metabolik parametreler gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Albüminürinin genel prevalansı şiddetli albüminüri için % 5.7, orta derecede artmış albüminüri için % 48.1 ve hafifçe artmış albüminüri idi (% 37.3). Deneklerin % 8,9’unda ikinci bir test gerekti. Serum kreatinin oranı hastaların % 76,7’sinde normaldi, % 21,0’da yükseldi ve % 2,3’ünde kronik böbrek yetmezliği olduğunu düşündürdü. Ciddi derecede artmış albüminüri kadınlarda % 5,2, erkeklerde % 6,5; Orta derecede artmış albüminüri için aynı oranlar sırasıyla % 48,0 ve % 48,2 idi. Tip 2 diyabetlerde albüminüri prevalansında % 10’luk HbA1c değerlerinde, 10 yıllık diyabet süresi ve 50-60 yaş kronolojik yaşta belirgin bir artış tespit edildi. Sonuç: Tip 2 diyabetik, önceden nefropati olmaksızın ve bilinmeyen kişilerde artmış böbrek ve kardiyovasküler risk ile ilişkili, hafif artmış albüminüri prevalansı (% 48,1) saptanmıştır. Vasküler komplikasyonların erken teşhisi, takibi ile böbrek ve vasküler korunma için daha agresif tedavi gereklidir. Normalden hafif artmış albüminüri kuşkusuz endokrin, metabolik ve hemodinamik faktörler arasındaki karmaşık etkileşimlerin sonucudur. Hafifden belirgine doğru albüminüri ve diabetes mellitus yükünü azaltmak için popülasyona yönelik terapötik yöntemler ele alınmalı ve organize edilmelidir.

Microalbuminuria Prevalence in Turkish Type 2 Diabetics Without Known Albuminuria: Results of The Developing Education on Microalbuminuria For Awareness of Renal and Cardiovascular Risks in Diabetes Study-Demand-Turkey

Aim: A multicenter study is carried out in Turkey to find out the demographic, clinical and metabolic characteristics and the prevalence of albuminuria in type 2 diabetic subjects without known albuminuria. Material and Methods: The study population includes 1114 subjects with type 2 diabetes (F/M=649/465, mean chronological age 57.9±10.5 yrs, duration of diabetes 8.7±6.6 yrs) recruited from Diabetes Outpatient Clinics or Primary Care Settings across the Turkey by established criteria and cross-sectional selection according to Developing Education on Microalbuminuria for Awareness of Renal and Cardiovascular Risks in Diabetes (DEMAND) Study. The diagnosis for levels of albuminuria was done using the albumin/creatinine (A/C) ratio. It was considered as within “normal to mildly increased albuminuria” if A/C < 30mg/g; as “moderately increased albuminuria” if A/C within 30-300mg/g; as “severely increased albuminuria” if A/C > 300mg/g. A second test is needed when (A,C)=(10,10). Demographic, clinical and metabolic parameters were compared between the groups.Results: The overall prevalence of albuminuria was 5.7% for severely increased albuminuria, 48.1% for moderately increased albuminuria, and within normal to mildly increased albuminuria in 37.3% of subjects. A second test was needed in 8.9% of subjects. The serum creatinine was normal in 76.7% of subjects, elevated in 21.0%, and suggesting chronic renal failure in 2.3%. Severely increased albuminuria was detected in 5.2% of female, 6.5% of male subjects; the same rates for moderately increased albuminuria were 48.0% and 48.2%, respectively. There is a steep increase in the prevalence of albuminuria in type 2 diabetes at HbA1c values of 10%, diabetes duration for 10 years and chronologic age 50-60 years.Conclusion: A high prevalence of normal to mildly increased albuminuria (48.1%) associated with enhanced renal and cardiovascular risk, were detected in type 2 diabetic subjects without previously known nephropathy. Early detection, follow-up of vascular complications and more aggressive treatment for renal and vascular protection are needed. Normal to mildly increased albuminuria is undoubtedly the result of complex interactions between endocrine, metabolic, and hemodynamic factors. Population-based therapeutic modalities should be recruited and organized to lower the burden of normal to mildly increased albuminuria and diabetes mellitus in our country and others
Türkiye Diyabet ve Obezite Dergisi -Cover
  • ISSN: 2587-0335
  • Başlangıç: 2017
  • Yayıncı: Bülent Ecevit Üniversitesi Obezite ve Diyabet Uygulama ve Araştırma Merkezi