Bir Osmanlı Bilgini Kethüdazade Ârif ve Divanı

Osmanlı Devleti tarihinde birkaç asırdır devam eden yenilik çalışmaları 19. asırla birlikte daha geniş bir alana yayılarak devam etmiştir. Başlangıçta askerî alanla sınırlandırılmaya çalışılan bu yenilikler, zamanla toplumun zihniyet dünyasına etki etme imkânı bulmuştur. Bu durum klasik olan her  şeyi sorgulamayı beraberinde getirmiş ve divan edebiyatı da bundan payını almıştır. O dönem divanlarında geleneğe tamamıyla uyan şiirlerin yanı sıra muhteva ve şekil özellikleri açısından yeni sayılabilecek şiirler de kendilerine yer bulmuştur. Söz konusu asrın tanınmış bilginlerinden biri olan Kethüdâzâde Ârif, bu fikirlerle yetişerek içinde bulunduğu ortama uygun şiirler yazmıştır. Şair, geleneği devam ettirmesine rağmen bazı şiirlerinde onun klasik yapısının dışına çıkmayı bir kusur olarak görmemiştir. Çalışmamızda Kethüdâzâde Ârif Divanı bu bakış açısıyla ele alınarak içerisindeki şiirlerin muhteva ve şekil özellikleri üzerinde durulacaktır.