Günümüzdeki en önemli küresel sorunlardan birini oluşturan çevre kirliliği Akdeniz havzasında da kendini göstermektedir. Bunun başlıca nedeni büyük kentlere ve kıyı alanlarına olan göç sonucu oluşan atık suyun yetersiz altyapı nedeniyle alıcı ortama arıtılmadan deşarj edilmesidir. Bu durum havzadaki hayati önem taşıyan balıkçılık ve turizm faaliyetleri ile yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu gözlemler ışığında Akdeniz havzası ülkeleri bu konuya çözüm getirmek istemiş olsalar da kurumsal çokbaşlılık, yetersiz eşgüdüm, mevzuat boşluğu gibi nedenler uygulamaları zorlaştırmıştır. Aynı çevresel özellikleri paylaşan ülkeler son on yılda birçok anlaşma ve deklarasyon ile Akdeniz havzasındaki sorunların benzer olduğu ve bunların çözümü için ortak programlar çerçevesinde beraberce ve uyumlu olarak hareket etmek gerektiğini kabul etmişlerdir. Bu programlar içinde özellikle 2025 hedef yılının dikkate alınarak önlemlerin belirlendiği Mavi Plan' da Akdeniz'in kuzey-güney kıyısı ülkeleri arasında dayanışma sağlanması, kurum ve kuruluşların geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, Akdeniz'deki ekonomik ve sosyal gelişmenin ancak çevresel değerlerin korunarak sağlanacağı ve bunun için kurumlararası yoğun işbirliğine gereksinim olduğu vurgulanmıştır. Belirlenen bu ana ilkeler doğrultusunda uluslararası fınans kuruluşlarının da desteğiyle, beraber çalışma ve uzlaşma zemini yaratan pekçok ülkelerarası programın temeli atılmıştır.

Environmental degradation which is the global disease of our time threatens also the Mediterranean. Acute problems are faced due to population increase and migration resulting in a soaring volume of wastewater being discharged directly into the receiving waters. This fact undermines the economic activity through loss of the fishing and tourism industries in the Mediterranean countries. So far, observations have shown that inadequate management is a major contribution to the degradation of the Mediterranean. During the last decade it has been realized that there is a need for a common action and progress in regional cooperation started through conventions and declarations signed by countries facing similar problems. In various programs and in the 'Blue Plan' whose horizon year is 2025, it has been pointed out that there is a need for a more determined North-South solidarity, more attention should be paid to the environment by establishing and strengthening institutions, the economic and social development can only be achieved by protecting the natural environment. In this framework, several programs aiming at remedial actions through cooperation in the basin were launched supported by international funding agencies.