1917 Ekim Devrimi ile iktidara gelen Bolşevikler’in kurduğu SSCB (1922-1991), tarih sahnesinde kaldıkları kısa süreç içerisinde insanlığın zaman çizgisinde önemli izler bırakmış, SSCB döneminde yaşanan gelişmeler ve yıkılması ile doğan sonuçlar, ardında etkilerini bugün dahi takip edebildiğimiz ayak izleri meydana getirmiştir. Bu bakımdan SSCB dönemi, birçok akademisyen ve araştırmacı tarafından çokça ele alınan, yapılan çalışmaların belli havuzlarda toplanması için enstitülerinin kurulduğu bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Sovyetoloji kapsamında özellikle Stalin dönemi siyasî, sosyal ve ekonomik gelişmeler öne çıkarılmakla birlikte, bu dönemin en tartışmalı alanlarından olan ‘Repressiya’, ‘Kızıl Kırgın’ veya ‘Büyük Terör’ dönemi olarak adlandırılan süreç üzerine yapılan çalışmalar ancak SSCB'nin dağılması ve arşiv erişiminin kısmî de olsa açılmasıyla gerçekleştirilebilmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki; sovyetoloji alanında yapılan çalışmaların büyük kısmı ‘Soğuk Savaş’ döneminde gerçekleştirilmiş ve Soğuk Savaş'ın popülist yazımından ayrılan E. H. Carr gibi nesnel yaklaşımlı baş yapıtlar1 dışında alanla ilgili propaganda amacı güden bolca çalışma yer almaktadır.