EVRE IB SERVİKS KANSERİNDE YÜKSEK RİSK FAKTÖRLERİ YOKLUĞUNDA SAĞ KALIM

Giriş: Bu çalışmada evre IB serviks kanserinde, radikal histerektomi geçiren ve lenf nodu tutulumunun, parametrial yayılımın ve cerrahi sınırın pozitifliğinin olmadığı hastalarda sağ kalımı belirleyen faktörler araştırıldı. Materyal ve Metot: Kliniğimizde 1993-2007 yılları arasında evre IB serviks kanseri tanısı alıp tip III radikal histerektomi +/- bilateral salpingo-ooforektomi + sistematik bilateral pelvik-paraaortik lenfadenektomi yapılan hastaların dosyaları tarandı. Neoadjuvan kemoterapi almayan, patoloji kaydı yeterli olan, lenf nodu pozitifliği, parametrial yayılımı ve cerrahi sınır tutulumu olmayan 65 hastanın medikal verisi gözden geçirildi. Sonuçlar: Hastaların ortalama yaşı 52.3 ve ortanca tümör boyutu 30mm'ydi. Hastaların 63'ü evre IB1'di. Hasta grubunda 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı %87.7 ve 5 yıllık sağ kalım oranı %90.8'di. İncelenen parametrelerden ooforektomi yapılmasının over transpozisyonu yapılmasına göre 5 yıllık sağ kalımı iyileştirdiği saptandı. Ooforektomi yapılanlarda 5 yıllık sağ kalımın %75'den %94.3'e çıkmaktaydı (p=0.037). Ayrıca istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı yaklaşık %15 oranında iyileşmekteydi (%75 vs %90.6, p=0.138). Buna karşın yaşın, tümör boyutunun, hücre tipinin, lenfovasküler alan invazyonunun, stromal invazyon derinliğinin ve grade düzeyinin 5 yıllık hastalıksız yaşam ve sağ kalım oranlarını etkilemediği belirlendi. Tartışma: Serviks kanserinde yüksek-risk grubu oluşturan faktörleri taşımayan evre IB hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı %90'nın üzerindedir. Bu hasta grubunda sağ kalımı belirleyen faktör bu çalışmaya göre sadece ooforektomi yapılmasıydı. Ancak bu konuda net bir sonuç için daha geniş katılımlı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Giriş: Bu çalışmada evre IB serviks kanserinde, radikal histerektomi geçiren ve lenf nodu tutulumunun, parametrial yayılımın ve cerrahi sınırın pozitifliğinin olmadığı hastalarda sağ kalımı belirleyen faktörler araştırıldı. Materyal ve Metot: Kliniğimizde 1993-2007 yılları arasında evre IB serviks kanseri tanısı alıp tip III radikal histerektomi +/- bilateral salpingo-ooforektomi + sistematik bilateral pelvik-paraaortik lenfadenektomi yapılan hastaların dosyaları tarandı. Neoadjuvan kemoterapi almayan, patoloji kaydı yeterli olan, lenf nodu pozitifliği, parametrial yayılımı ve cerrahi sınır tutulumu olmayan 65 hastanın medikal verisi gözden geçirildi. Sonuçlar: Hastaların ortalama yaşı 52.3 ve ortanca tümör boyutu 30mm'ydi. Hastaların 63'ü evre IB1'di. Hasta grubunda 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı %87.7 ve 5 yıllık sağ kalım oranı %90.8'di. İncelenen parametrelerden ooforektomi yapılmasının over transpozisyonu yapılmasına göre 5 yıllık sağ kalımı iyileştirdiği saptandı. Ooforektomi yapılanlarda 5 yıllık sağ kalımın %75'den %94.3'e çıkmaktaydı (p=0.037). Ayrıca istatistiksel olarak anlamlı olmamasına rağmen 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı yaklaşık %15 oranında iyileşmekteydi (%75 vs %90.6, p=0.138). Buna karşın yaşın, tümör boyutunun, hücre tipinin, lenfovasküler alan invazyonunun, stromal invazyon derinliğinin ve grade düzeyinin 5 yıllık hastalıksız yaşam ve sağ kalım oranlarını etkilemediği belirlendi. Tartışma: Serviks kanserinde yüksek-risk grubu oluşturan faktörleri taşımayan evre IB hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı %90'nın üzerindedir. Bu hasta grubunda sağ kalımı belirleyen faktör bu çalışmaya göre sadece ooforektomi yapılmasıydı. Ancak bu konuda net bir sonuç için daha geniş katılımlı çalışmalara ihtiyaç vardır.