Akciğer kanseri ile büllöz akciğer hastalığı arasındaki ilişki giderek daha fazla vurgulanmaktadır. Bu yazıda, iki taraflı bül ve iki taraflı senkronize primer akciğer adenokarsinomu saptandığı sırada asemptomatik olan 45 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Bilgisayarlı tomografide sağ üst lobda dev bir bül ve bül duvarında nodüler lezyon, sol üst lobda multipl bül ve büle komşu parenkimde nodüler lezyon izlendi. Ameliyat öncesinde malignite düşünülmedi. Solunum fonksiyon testi kısıtlayıcı idi. Sağ üst lobdaki dev bül için torakotomi uygulandı. Bül duvarındaki nodülün frozen sonucu az diferansiye adenokarsinom olarak bildirildi ve hastaya sağ üst lobektomi uygulandı. Mediastinal lenf nodu tutulumu izlenmedi. İki hafta sonra hastaya soldaki intraparenkimal nodül nedeniyle yapılan torakotomide frozen inceleme sonucu adenokarsinom olarak bildirilmesi üzerine sol üst lobektomi uygulandı. Cerrahiden sonra kemoterapi gören hastada 20 aylık takip süresi içinde nüks gözlenmedi. Sunulan olgu, büllöz akciğer hastalığı ile akciğer kanseri arasındaki ilişkiyi göstermesi ve büllöz akciğer hastalığında iki taraflı senkronize akciğer kanserinin görülebileceğini hatırlatması açısından ilginç bulundu.
The relationship between lung cancer and bullous lung diseases has been described in the literature. Herein, we presented a 45-year-old male patient who was asymptomatic when bilateral bullae and bilateral synchronous primary lung adenocarcinoma were detected. Computed tomography revealed a giant bulla in the upper right lobe with a nodular lesion in the bulla wall, and multiple bullae in the upper left lobe with a nodule in the parenchyma adjacent to the bulla. Initially, malignancy was not considered. Pulmonary function test was restrictive. Thoracotomy was performed for the giant bulla in the right upper lobe. Frozen section analysis of the nodular lesion in the bulla wall revealed poorly differentiated adenocarcinoma. Upper right lobectomy was performed. Mediastinal lymphadenopathy was not observed. Two weeks later, the patient underwent a left thoracotomy for the intraparenchymal nodule. Adenocarcinoma was reported on frozen section analysis and upper left lobectomy was performed. Following surgery, the patient received chemotherapy. No recurrences were detected within a follow-up period of 20 months. This is an interesting case showing the relationship between bullous disease and lung cancer, reminding that bilateral synchronous primary lung cancer may be encountered in bullous lung disease. "> [PDF] Synchronous lung adenocarcinoma associated with bullous lung disease | [PDF] Büllöz akciğer hastalığı ile ilişkili senkronize akciğer adenokarsinomu Akciğer kanseri ile büllöz akciğer hastalığı arasındaki ilişki giderek daha fazla vurgulanmaktadır. Bu yazıda, iki taraflı bül ve iki taraflı senkronize primer akciğer adenokarsinomu saptandığı sırada asemptomatik olan 45 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Bilgisayarlı tomografide sağ üst lobda dev bir bül ve bül duvarında nodüler lezyon, sol üst lobda multipl bül ve büle komşu parenkimde nodüler lezyon izlendi. Ameliyat öncesinde malignite düşünülmedi. Solunum fonksiyon testi kısıtlayıcı idi. Sağ üst lobdaki dev bül için torakotomi uygulandı. Bül duvarındaki nodülün frozen sonucu az diferansiye adenokarsinom olarak bildirildi ve hastaya sağ üst lobektomi uygulandı. Mediastinal lenf nodu tutulumu izlenmedi. İki hafta sonra hastaya soldaki intraparenkimal nodül nedeniyle yapılan torakotomide frozen inceleme sonucu adenokarsinom olarak bildirilmesi üzerine sol üst lobektomi uygulandı. Cerrahiden sonra kemoterapi gören hastada 20 aylık takip süresi içinde nüks gözlenmedi. Sunulan olgu, büllöz akciğer hastalığı ile akciğer kanseri arasındaki ilişkiyi göstermesi ve büllöz akciğer hastalığında iki taraflı senkronize akciğer kanserinin görülebileceğini hatırlatması açısından ilginç bulundu. "> Akciğer kanseri ile büllöz akciğer hastalığı arasındaki ilişki giderek daha fazla vurgulanmaktadır. Bu yazıda, iki taraflı bül ve iki taraflı senkronize primer akciğer adenokarsinomu saptandığı sırada asemptomatik olan 45 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Bilgisayarlı tomografide sağ üst lobda dev bir bül ve bül duvarında nodüler lezyon, sol üst lobda multipl bül ve büle komşu parenkimde nodüler lezyon izlendi. Ameliyat öncesinde malignite düşünülmedi. Solunum fonksiyon testi kısıtlayıcı idi. Sağ üst lobdaki dev bül için torakotomi uygulandı. Bül duvarındaki nodülün frozen sonucu az diferansiye adenokarsinom olarak bildirildi ve hastaya sağ üst lobektomi uygulandı. Mediastinal lenf nodu tutulumu izlenmedi. İki hafta sonra hastaya soldaki intraparenkimal nodül nedeniyle yapılan torakotomide frozen inceleme sonucu adenokarsinom olarak bildirilmesi üzerine sol üst lobektomi uygulandı. Cerrahiden sonra kemoterapi gören hastada 20 aylık takip süresi içinde nüks gözlenmedi. Sunulan olgu, büllöz akciğer hastalığı ile akciğer kanseri arasındaki ilişkiyi göstermesi ve büllöz akciğer hastalığında iki taraflı senkronize akciğer kanserinin görülebileceğini hatırlatması açısından ilginç bulundu.
The relationship between lung cancer and bullous lung diseases has been described in the literature. Herein, we presented a 45-year-old male patient who was asymptomatic when bilateral bullae and bilateral synchronous primary lung adenocarcinoma were detected. Computed tomography revealed a giant bulla in the upper right lobe with a nodular lesion in the bulla wall, and multiple bullae in the upper left lobe with a nodule in the parenchyma adjacent to the bulla. Initially, malignancy was not considered. Pulmonary function test was restrictive. Thoracotomy was performed for the giant bulla in the right upper lobe. Frozen section analysis of the nodular lesion in the bulla wall revealed poorly differentiated adenocarcinoma. Upper right lobectomy was performed. Mediastinal lymphadenopathy was not observed. Two weeks later, the patient underwent a left thoracotomy for the intraparenchymal nodule. Adenocarcinoma was reported on frozen section analysis and upper left lobectomy was performed. Following surgery, the patient received chemotherapy. No recurrences were detected within a follow-up period of 20 months. This is an interesting case showing the relationship between bullous disease and lung cancer, reminding that bilateral synchronous primary lung cancer may be encountered in bullous lung disease. ">

Synchronous lung adenocarcinoma associated with bullous lung disease

Akciğer kanseri ile büllöz akciğer hastalığı arasındaki ilişki giderek daha fazla vurgulanmaktadır. Bu yazıda, iki taraflı bül ve iki taraflı senkronize primer akciğer adenokarsinomu saptandığı sırada asemptomatik olan 45 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Bilgisayarlı tomografide sağ üst lobda dev bir bül ve bül duvarında nodüler lezyon, sol üst lobda multipl bül ve büle komşu parenkimde nodüler lezyon izlendi. Ameliyat öncesinde malignite düşünülmedi. Solunum fonksiyon testi kısıtlayıcı idi. Sağ üst lobdaki dev bül için torakotomi uygulandı. Bül duvarındaki nodülün frozen sonucu az diferansiye adenokarsinom olarak bildirildi ve hastaya sağ üst lobektomi uygulandı. Mediastinal lenf nodu tutulumu izlenmedi. İki hafta sonra hastaya soldaki intraparenkimal nodül nedeniyle yapılan torakotomide frozen inceleme sonucu adenokarsinom olarak bildirilmesi üzerine sol üst lobektomi uygulandı. Cerrahiden sonra kemoterapi gören hastada 20 aylık takip süresi içinde nüks gözlenmedi. Sunulan olgu, büllöz akciğer hastalığı ile akciğer kanseri arasındaki ilişkiyi göstermesi ve büllöz akciğer hastalığında iki taraflı senkronize akciğer kanserinin görülebileceğini hatırlatması açısından ilginç bulundu.

Büllöz akciğer hastalığı ile ilişkili senkronize akciğer adenokarsinomu

The relationship between lung cancer and bullous lung diseases has been described in the literature. Herein, we presented a 45-year-old male patient who was asymptomatic when bilateral bullae and bilateral synchronous primary lung adenocarcinoma were detected. Computed tomography revealed a giant bulla in the upper right lobe with a nodular lesion in the bulla wall, and multiple bullae in the upper left lobe with a nodule in the parenchyma adjacent to the bulla. Initially, malignancy was not considered. Pulmonary function test was restrictive. Thoracotomy was performed for the giant bulla in the right upper lobe. Frozen section analysis of the nodular lesion in the bulla wall revealed poorly differentiated adenocarcinoma. Upper right lobectomy was performed. Mediastinal lymphadenopathy was not observed. Two weeks later, the patient underwent a left thoracotomy for the intraparenchymal nodule. Adenocarcinoma was reported on frozen section analysis and upper left lobectomy was performed. Following surgery, the patient received chemotherapy. No recurrences were detected within a follow-up period of 20 months. This is an interesting case showing the relationship between bullous disease and lung cancer, reminding that bilateral synchronous primary lung cancer may be encountered in bullous lung disease.

___

  • 1) Tsutsui M, Araki Y, Shirakusa T, Inutsuka S. Characteristic radiographic features of pulmonary carcinoma associated with large bulla. Ann Thorac Surg 1988;46:679-83.
  • 2) Watts MA, Klayton RJ, Munzel TL. Bullous emphysema and carcinoma of the lung: case report. Mil Med 1982;147:320-3.
  • 3) Zulueta JJ, Bloom SM, Rozansky MI, White AC. Lung cancer in patients with bullous disease. Am J Respir Crit Care Med 1996;154(2 Pt 1):519-22.
  • 4) Venuta F, Rendina EA, Pescarmona EO, De Giacomo T, Vizza D, Flaishman I, et al. Occult lung cancer in patients with bullous emphysema. Thorax 1997;52:289 90.
  • 5) Hirai S, Hamanaka Y, Mitsui N, Morifuji K, Sutoh M. Primary lung cancer arising from the wall of a giant bulla. Ann Thorac Cardiovasc Surg 2005;11:109 13.
  • 6) Doğan R, Yüksel M, Çetin G, Süzer K, Alp M, Kaya S, et al. Surgical treatment of hydatid cysts of the lung: report on 1055 patients. Thorax 1989;44:192-9.
  • 7) Matsuge S, Hosokawa Y, Satoh K, Murakami Y, Yamakawa T, Hatakeyama H, et al. Surgical treatment for bilateral multiple lung cancers. Kyobu Geka 2000;53:89-94. [Abstract]
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Tip A aortik diseksiyon cerrahisinde retrograd serebral perfüzyonun retinal mikrosirkülasyona etkileri

Nilgün BOZBUĞA, Mesut ŞİŞMANOĞLU, Altuğ TUNCER, Cevat YAKUT, Banu N. ALP

Pnömonektomi sonrası çift kapak replasmanı: Olgu sunumu

Hikmet KOÇAK, Bilgehan ERKUT, Yahya ÜNLÜ, Münacettin CEVİZ, Necip BECİT

Pulmonary carcinosarcomas: An evaluation of seven patients

Tamer ALTINOK, Funda DEMİRAĞ, Erkmen GÜLHAN, İrfan TAŞTEPE, Sadi KAYA, Taner EGE, Ülkü YAZICI

Schwannoma arising from the right phrenic nerve

Onur GENÇ, Sedat GÜRKÖK, Alper GÖZÜBÜYÜK, Hasan ÇAYLAK, Kuthan KAVAKLI

Synchronous lung adenocarcinoma associated with bullous lung disease

Yasemin Bilgin BÜYÜKKARABACAK, Ahmet BAŞOĞLU, Ayşen Taslak ŞENGÜL, Tülin Durgun YETİM

Behçet hastalığında çıkan aort anevrizması: Olgu sunumu

Fuat BİLGEN, Onur SOKULLU, M. Sinan KUT, Soner SANİOĞLU, Hayati DENİZ

Isolated sternal fractures: A hallmark of violent injury

Fahri OĞUZKAYA, Yiğit AKÇALI, Leyla HASDIRAZ, Mehmet BİLGİN

Basit debridman ve ardışık girişimlerle mediastinit tedavisi

Murat UĞURLUCAN, Noyan Temuçin OĞUŞ, Murat BAŞARAN, Özer SELİMOĞLU, Vugar GAPAGOV, Sıdıka ALTOP

İki taraflı internal torasik arter çıkarılmasının sternum kanlanmasına etkisi: Tek foton emisyonlu bilgisayarlı tomografi çalışması

Doğan KAHRAMAN, Kaan KAYA, Özlem KÜÇÜK, Bülent KAYA, Ozan EMİROĞLU, Raif ÇAVOLLİ, Alp ASLAN, Sadık ERYILMAZ

Sol ventrikül anevrizmalarında cerrahi tedavi seçenekleri (Yazarın yanıtı)

Necip BECİT

Academic Researches Index - FooterLogo