Nazım Hikmet 1950’de çıkan genel aftan yaralanarak hapishaneden çıkar ve Türkiye’den Sovyetler Birliği’ne kaçar. Bakanlar Kurulu 1951’de Türk vatandaşlığından çıkarınca vatansız durumuna düşer. Bunun üzerine Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne bağlı ülkelerden birinden vatandaşlık verilmesi gündeme gelir. En uygunu, anne tarafından büyük dedesi Konstanty Borzęcki’nin (Mustafa Celaleddin Paşa) Osmanlıya sığınmadan önce doğduğu ve büyüdüğü Polonya vatandaşlığının alınması kanaatine varılır. Bunun Sovyetler Birliği ile Türkiye’nin diplomatik ilişkilerine de pek zarar vermeyeceği düşünülür. Bugüne kadar Nazım Hikmet’in Polonya vatandaşlığı meselesi belgelere dayalı olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu makale ile konu netlik kazanmakta ve belgelerle Nazım Hikmet’in Polonya vatandaşlığı ortaya konulmaktadır.

Nazım Hikmet gets out of jail, taking advantage of the general amnesty in 1950 and flees to the Soviet Union from Turkey. When The Council of Ministers denaturalizes him from Turkish citizenship in 1951, he becomes stateless. Upon this, one of the countries of the Union of Soviet Socialist Republics confers citizenship to him. As his grandfather Konstanty Borzecki (Mustafa Celaleddin Pasha) was born and raised in Poland before taking refuge in Ottoman Empire, Nazım Hikmet was granted Polish citizenship. It is considered that this situation is expected not to givemuch damage to diplomatic relations betweenThe Soviet Union and Turkey. Until now, the matter of Nazım Hikmet's Polish citizenship has not been clarified on the basis of documents. In this article, the subject is clarified and documents prove Nazım Hikmet's Polish citizenship.