Çok farklı dinî ve etnik grupların yaşadığı Hindistan’a Türklerin ilgisi M.Ö. I. binin başlarına kadar uzanmaktadır. Hindistan’da Türk hâkimiyeti tam anlamıyla gerçekleşmeden önce bu bölge farklı ülkelerin mücadelelerine sahne olmuştur. Türklerin Hindistan’da etkili olması, Gazneliler Devleti’nin kuruluşuyla (963-1187) başlayarak Sultan Mahmut (990-1030) döneminde en yük¬sek seviyeye ulaşmış ve Hindistan’da 1857’ye kadar sürecek olan Türk hâki¬miyetinin temelleri atılmıştır. Hint kıtasında tarihin en büyük devletlerinden birini Babürlülere (1526- 1858) kadar geçen dönemde Türkler ile Hintliler tarihî ve kültürel bağlarla birbirine bağlı kalmışlardır. Hindistan’da pek çok alanda varlığını hissettiren Türkler, entelektüel, edebi ve manevi faaliyetlerin kapısını da açarak o coğrafyada tarih bilimine yön vermiştir. Bu bağlamda Hindistan’da dünyanın en büyük ve güçlü medeni¬yetlerinden birini kuran Türkler, tarihin her safhasına derin izler bırakmıştır. Çalışmamızda Babürlüler dönemine kadar Hindistan’da var olan Türk unsurunu “Tarihsel Bir Panorama” bağlamında ele almaya çalışacağız