Medhiye Olmayan Kasideler ve Kasidenin Bölümlerine Bir Bakış

Kasidelerin çok çeşitli maksatlarla yazıldığı; ancak “kaside” denince akla ilk gelen şeyin övgü (medhiye) olduğu bir gerçektir. Zamanla kaside ve medhiye kavramları öylesine yakınlaşmıştır ki kasidelerde asıl konunun işlendiği bölüm medhiye olarak adlandırılmıştır. Bununla birlikte övgü amacı gütmeyen ancak beyit sayısı ve kafiye düzeni bakımından kasideye benzeyen şiirlere de divanlarda kasâid bölümlerinde yer verilmiştir. Bu tür kasideler, alışılmışın dışında, bir mesneviyi andıran ve çoğunlukla didaktik şiirlerdir. Genel olarak maksûd ve duâ bölümlerinden oluşan bu kasidelerden bazıları; başlıkları, uzunlukları ve belli konuları işlemeleri, mesneviler gibi bölümlenmeleri, hatta bazılarına isimler verilmesi bakımından müstakil bir eser sayılabilecek niteliktedir. Bu yazıda, medhiye dışında kalan bu tür kasidelerin biçim ve içerik özelliklerine değinilecek ve buradan hareketle kasidenin bölümleriyle ilgili bazı teklifler sunulacaktır.

Non-Laudatory Qasidahs and Overview of a Qasidah’s Sections

“Qasidahs” were undoubtedly written with a wide range of purposes. However, it is a fact that the first concept one associates with the term “qasidah” is that of “tribute” (praise). With time, the concepts of “qasidah” and “tribute” became so close in terms of their meaning that the chapter/part of the qasidahs dealing with the main subject/plot was entitled as tribute. Contrary to this, poems which were not written as a tribute but looked similar to qasidah in terms of verses and rhyme scheme can be seen in chapters of diwans named “qasidahs”. This type of qasidahs are mostly unusual, didactical poems which remind one of a mathnavi. Some of these qasidahs which are composed of two parts, namely the maksud (intent) and dua (prayer) can be considered as distinct works in terms of their titles, length, certain themes they deal with, their mathnavi-like fragmentation, and for some of them, their namings. This paper will shed light upon the form of this type of qasidahs which were not written as a tribute and, based on this, make some suggestions as to the different parts of a qasidah.

___

  • Akün, Ö. F. (1994). Divan edebiyatı. TDV İslâm Ansiklopedisi içinde C 9, s. 497. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.
  • Çakıcı, B. (2005). Fedaî hayatı, edebî kişiliği ve divanının tenkitli metni. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • Çavuşoğlu, M. (1986). Kaside. Türk Dili (Türk Şiiri Özel Sayısı), II (415-416-417), 17-77.
  • Çeltik, H. (2013). Şekilden türe kaside tarzı. Eski Türk edebiyatı çalışmaları VIII - kasideye medhiye: biçime, işleve ve muhtevaya dair tespitler (haz. Hatice Aynur vd.) içinde s. 125-163. İstanbul: Klasik.
  • Güzel, A. (1989). Tekke şiiri. Türk Dili [Türk Şiiri Özel Sayısı-III (Halk Şiiri)], LVI (445-450), 251-454.
  • İnalcık, H. (2003). Şair ve patron, patrimonyal devlet ve sanat üzerinde sosyolojik bir inceleme. Ankara: Doğu Batı.
  • İpekten, H. (1994). Eski Türk edebiyatı nazım şekilleri ve aruz. İstanbul: Dergâh.
  • Ömer Seyfeddin (1970). Seçme hikâyeler. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı.
  • Şahin, E. S. (2013). Medh ve hamd kavramları çerçevesinde medhiye üslûbu üzerine. Eski Türk edebiyatı çalışmaları VIII - kasideye medhiye: biçime, işleve ve muhtevaya dair tespitler (haz. Hatice Aynur vd.) içinde s. 340-361. İstanbul: Klasik.
  • Ünver, İ. (1986). Mesnevi. Türk Dili (Türk Şiiri Özel Sayısı), II (415-416-417), 430-563.