MEHMET KAPLAN’IN ÇIĞIR’DAKİ HİKÂYELERİ

Mehmet Kaplan, Eski Türk edebiyatı metinlerine dayalı ‘metin şerhi’ yerine ‘metin tahlili’ metodunu uygulayarak Yeni Türk edebiyatına analiz tekniğini kazandırmış ve üzerinde çalıştığı şiir ve hikâye tahlilleriyle bir edebî eserde ‘neyin anlatıldığını’ değil ‘nasıl anlatıldığını’ açıklama amacını gütmüştür. ‘İnsanlar arasındaki anlaşmazlık ve çatışma’nın hikâyede önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Kaplan’ın, 1940’ta gençlik yıllarında yazdığı ve dönemin önde gelen süreli yayınlarından Çığır’da yayımladığı hikâyelerinde bu düşüncenin etkileri de görülür. O, hikâyede ‘genel’ değil ‘özel’ insanın anlatıldığı düşüncesindedir ve kendi hikâyelerinde de bir psikolog, bir sosyolog, bir filozof ve hatta insanı onlardan daha iyi anladığına inandığı bir hikâyeci gözüyle “basit” insanın “zengin” ve “renkli” dünyasını gözler önüne sermiştir. Bu makalede bir edebiyat eleştirmeni kimliğiyle tanınan Mehmet Kaplan’ın hikâyeci yönü “metin tahlili” yöntemiyle ortaya konmaya çalışılmıştır.

___

  • KAPLAN, Mehmet, “Uyanış”, Çığır, nr.93, Ağustos 1940, s: 58-63.
  • ________________, “Kâzım Ağabey”, Çığır, nr.95, 1.Teşrin 1940, s.116-122.
  • ________________, Hikâye Tahlilleri, Dergâh Yayınları, İstanbul 2004, s.10
  • KERMAN, Zeynep – ENGİNÜN, İnci, Mehmet Kaplan, Hayatı ve Eserleri, Dergâh Yayınları, İstanbul 2000l
  • PARLA, Jale, Don Kişot’tan Bugüne Roman, İletişim Yayınları, İstanbul 2002.
  • TEKİN, Mehmet, Roman Sanatı, Ötüken Yayınları, İstanbul 2001.