Aydın il sınırları içerisinde 2000 - 2003 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniver­sitesi MSGSÜ Arkeoloji Bölümünden Doç. Dr. Neşe Atik başkanlığındaki bir ekip tarafın­dan MSGSU Bilimsel ve Teknolojik Araştırma­lar Başkanlığının mali desteği ite arkeolojik yü­zey araştırmaları gerçekleştirilmiştir.Çalışmaların sürdürüldüğü alanlarda arazinin engebeli doğal yapışma paralel olarak çok sa­yıda tahkimli tepe yerleşimi ve nekropol saptanmıştır. Bunların yanı sıra höyük yerle­şimleri de görülmüştür. Tahkimli yerleşmele­rin ve nekropollerin içinde ve civarlarında çok sayıda işlik /zeytinyağı, şarap ve sarnıçlar bu­lunmaktadır. Kaleler ve ören yerlerinde arazi genellikle kayalıktır ve buralarda, ahşap yapıla­rın kayalara oyulmuş temel, dikme ve hatılları­na ait olabilecek izlerle karşılaşılmaktadır. Yine kayalara oyulmuş merdiven basamakları ve mezarlar da doğal kayaların gereksinime uy­gun bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.Kaleler ve ören yerleri dışında kesme taş b/ok­larla inşa edilmiş, bir tahkimat sistemine bağlı olmayan kuleler, bölgede dikkati çekmektedir.Söz konusu kuleler bir nekropol alanı içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle bu kulelerin gözcü kulesi niteliği yanı sıra mezar kulesi anıt mezar olmaları da kuvvetle muhtemeldir. Çeşit/i me­zar tiplerinin bir arada görüldüğü bu nekropollerde en çok Karya tipi mezarlarla karşılaşılmak­tadır. Ayrıca tümülüs, sandık, lahit, oda ve he­reon mezar tipleri de bölgede kullanılan farklı gömüt geleneklerine Örnektirler.Kale ve kulelerin duvar örgüleri kesme taştan ve Heilenîstik Devir için karakteristik olan "bosajlı" duvar tipindedirler. Ayrıca tümü/üs me­zarların bir hsmı da Hellenistik Devirde olduğu gibi, çevresi kesme taş duvar örgülü, üstü top­rak örtülü küçük tepecikler şeklindedir. Civarla­rında Hellenistik Devir çanak çömlek parçaları­nın da bulunduğu kale, kule ve küçük tümülüs mezarlar, bölgede Hellenistik Devirin parlak bir dönem olduğuna işaret etmektedir. Diğer ça­nak çömlekler ise çok az sayıda prehisiorik mal­zemenin yanı sıra yine çok az sayıda Bizans Devrine, az sayıda Klasik ve Hellenistik devirle­re ve bol miktarda Roma Devrine ait buluntular­dan oluşmaktadır.

The survey around the City of Aydın has been carried out under the auspices of the Department of Classical Archaeofogy, Mimar Sınan Fine Arts University MSGSÜI between the years 2000-2003. Associate Professor Dr. Neşe Atik directed the teem. The Research Foundation of MSGSÛ provided financial support. The Aydın region has a rugged and rocky topography, in which there are many fortified settlements and necropolises, as well as some mounds. Many oil mills, wineries and cisterns were documented in and around the fortified settlements. At the ancient sites, the traces of foundations carved into native rock, the beams and posts of wooden constructions are still visible. Rock-cut stairs and graves also show that native rock is used whenever needed. There are some isolated towers of ashler masonry mostly located in the necropolis areas. These towers could be watch-towers or tomb towers. The most common grave type of the region is Carian type. There are also various grave types in these necropolises such as tumuli, sarcophagi, cist and rock-cut, but Carian-type graves are the most common. Some towers have ashler masonry and bosses characteristic of the Hellenistic period. Some of the tumulus mounds are in the shape of small hills surrounded by a wail built of ashlar masonry. Around the fortifications, towers and tumuli, there are scattered pot sherds. According to the ceramics and the stonework of the fortifications, the region was rather prosperous during the Hellenistic period. Most of the other ceramics belong to the Roman period. Evidence for the Prehistoric, Classical, and Byzantine periods are rather rare.