Tarih boyunca ortaya çıkan salgın hastalıklar dünya tarihinin gidişatına etki etmiştir. Bu hastalıklardan adı son dönemde en çok duyulanlar AIDS ve SARS iken en güncel olan ve tüm dünyayı derinden etkileyen ise Corona virüs salgını olmuştur. Corona virüs salgını ile salgın hastalıkların, devletler ve uluslararası sistem için ciddi bir tehdit olabileceği görülmüştür. Klasik güvenlik denkleminin içinde yer almayan salgın hastalıklar geleneksel tehdit algısına yeni bir boyut katmıştır. Dünya genelinde bir yıllık dönemde yaşanan can kayıplarının neredeyse %25’inin salgın hastalıkları kaynaklı olduğunu resmi istatistikler göstermektedir. Bu da salgın hastalıklardan ekonomi ve ulusal güvenliğe yönelen, ancak uluslararası aktörler tarafından ihmal edilen tehdidin artık ciddiye alınması zamanının geldiğini göstermektedir. Bu yüzden yeni bir salgın için planlama yapılması ve hazırlık seviyesinin yükseltilmesi gerekmektedir. Çünkü artık salgın hastalıkların yayıldığı ve etkilediği alan, ulaşımda yaşanan gelişmelerin de etkisiyle, tüm dünya olmaktadır. Bunun sonucu olarak salgın hastalıklar ülkelerin sınırlarını geçmekte ve yayılmaktadır. Hal böyle olunca etkin önlem almak için geç kalınmış olmaktadır. Sonuç olarak, küresel salgınlar ve sebep oldukları ekonomik kayıplar, onları bir güvenlik sorunu haline getirmektedir. Çünkü salgın hastalıkların sebep olduğu can kayıpları, iktisadi ve sosyal kayıplarla birleştiğinde, mevcut ekonomik ve siyasi sistemin bozulmasına yol açmakta, bu da devletler ve toplumlar için istikrarsızlık riskini bünyesinde barındırmaktadır.