Nazal obstrüksiyon cerrahi sonuçlarının akustik rinometri ölçümleri ile değerlendirilmesi ve burun tıkanıklığının gündüz uykululuk hali üzerine etkisi

Amaç: Bu çalışmada burun tıkanıklığı nedeniyle ameliyat edilen hastalarda, burun tıkanıklığı bulguları hasta ve doktor analog skalaları ile değerlendirildi, akustik rinometri ölçümlerinin uyumu ve burun tıkanıklığının gündüz uykululuk haline etkisi araştırıldı.Hastalar ve Yöntemler: Bu çalışmaya Ağustos 2007 ile Eylül 2008 tarihleri arasında burun tıkanıklığı yakınmasıyla başvuran ve cerrahi tedavi uygulanan 55 hasta 40 erkek, 15 kadın; ort yaş 30 yıl; dağılım 15-56 yıl dahil edildi. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası dönemde her iki nazal kavitede akustik rinometri ölçümleri yapıldı. Burun tıkanıklığı, hasta ve doktor analog skalaları ile derecelendirildi. Burun tıkanıklığının, gündüz uykululuk haline etkisini değerlendirmek üzere, Epworth uykululuk skalası ESS kullanıldı.Bulgular: Hasta ve doktor analog skalaları ile akustik rinometri değerleri arasında ameliyat öncesi dönemde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon vardı; ameliyat sonrası dönemde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon yoktu. Hasta ve doktor analog skalaları arasında hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası dönemde istatistiksel olarak anlamlı korelasyon izlendi. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası dönemdeki ESS skorları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı.Sonuç: Akustik rinometri, yapılan ameliyatın sonuçlarını ve etkisini ortaya koymada objektif veriler sunan güvenilir bir yöntemdir. Analog skalalar da hastanın burun tıkanıklığının derecesini belirlemede yararlı yöntemlerdir. Burun tıkanıklığının gündüz uyuklama yakınmasında artışa neden olan etkisi bulunmaktadır

The evaluation of the outcomes of nasal obstruction surgery by acoustic rhinometry measurements and effects of nasal obstruction on daytime sleepiness

Objectives: In this study, we aimed to investigate the correlation between nasal obstruction findings of the patients who underwent nasal surgery, as assessed by analog scales for the patients and physician and acoustic rhinometry measurements and to establish the effect of nasal obstruction on daytime sleepiness. Patients and Methods: Between August 2007 and September 2008, 55 patients 40 males, 15 females; mean age 30 years; range 15 to 56 years who admitted with the complaint of nasal obstruction and underwent nasal surgery were included. Pre- and postoperative acoustic rhinometry measurements for both nasal cavities were performed. Nasal obstruction was graded by the analog scales for patients and physicians. Epworth Sleepiness Scale ESS was used for the evaluation of nasal obstruction on daytime sleepiness. Results: In the preoperative period, a statistically significant correlation between the analog scales for the patients and physicians, and acoustic rhinometry values was found, while no statistically significant correlation was available in the postoperative period. A statistically significant correlation was also observed between pre- and postoperative analog scales for the patients and physicians. There was a statistically significant difference between the pre- and postoperative ESS scores. Conclusion: Acoustic rhinometry is a reliable method which provides objective data regarding the effects and outcomes of surgery. The analog scales are also useful to establish the degree of nasal obstruction. Nasal obstruction has an effect on increased complaints of daytime sleepiness.