TEHLİKEDEKİ DİLLER ÜZERİNE DÜŞÜNMEK

Tarih boyunca toplumsal, dilsel ve kültürel süreçlerde çeşitli olumsuz pratikler izlenmiş olsa da, gelecek için umut besleyebilmemiz mümkün gözükmekte. Bu kısa yazının amacı da, farklı düzeylerde tehlike içinde olduğu düşünülen dillerin durumuna ve bu dillerin durumunuolumsuz yönde etkileyen politik, ekonomik ve toplumsal etmenlere karşın, iyi niyetli çabalarla yürütülen çalışmaların başarıya ulaşabileceğine vurgu yapmak. Çok kolay olmasa da, bu ütopyayı sağlayabilmek tarihsel olarak dilsel ve kültürel haklara ve değerlere ilişkin yerleşiklik kazanmış olumsuz tutumları ve uygulamaları değiştirebilmekten, ciddi ve samimi politikkararları yerel ve küresel olarak uygulamaya koyabilmekten; dolayısıyla yeni bir bilinci ‘güç’ olarak belirleyerek, bu anlayışı evrensel olarak paylaşılan bir ‘bilgi’ birimi biçimine getirebilmekten geçiyor. Bunun ne ölçüde gerçekçi olabileceği ise zaman içinde görülebilecek.

THINKING ON ENDANGERED LANGUAGES

No matter what different ideology-based negative practices might have been observed on a variety of social, linguistic and cultural issues so far, the future seems not to be without hope. This short piece of writing aims to put an emphasis on the fact that, despite the negative phenomena observed in different parts of the world concerning the languages at variousdegrees of endangerement, a series of conscious attempts can work out once the wellintended attempts are seriously supported by sincere and well-planned local and global political decisions. Only then can the historically established negative attitudes towards the local linguistic and cultural rights and values be inverted and become part of a collective human truth globally shared.