Saîdüddin Fergânî, Müntehâ’l Medârik ve Müntehâ Lübbi Külli Kâmilin ve Ârifin ve Sâlik: Şerhu Tâiyyeti İbn Fârız

Göze tuttuğunuz gözgüyü bu kez söze bitiştirin ve o tahtın kapısına dayayın kulağınızı ve dinleyin o baştan aşağı aşk olan, âşıklara sultan olan İbnü’l-Fârız’ı… Nice âşıklar basiret kulağıyla onu dinlediklerinde gördüklerinin nihayetinde hayretlerini gizleyememişlerdir. Kaleme aldığı kasidelerinin nâmı dört bir yana erişirken Kaside-i Taîyye’sinin o yüce Nübüvvet makamına doğum haberi erişince bizzat adı vurulmuş ve sıfatı; Kaside-i Tâiyye, mâhiyeti; et-Tâiyyetü’l-Kübrâ olan bu kaside-i kutsiyyenin adı; Nazmü’s-Sülûk olmuştur. Nazmü’s-Sülûk; İbnü’l-Fârız’ın divanında sonu te/ت ile biten kasidelerinin yer aldığı bölüme verilen isimdir. Yedi yüz altmış beyitten müteşekkil et-Tâiyyetü’l-Kübrâ’ya bu ismin verilmesinin nedeni eserin dibacesinde anlatıldığı üzere İbnü’l-Fârız’ın rüyasında almış olduğu nebevî işarettir.