Tarihi şahsiyetlerin biyografileri, Abdulhamid Kırmızı’nın ifadesiyle “tarihe sızmanın ve ona nüfuz etmeninen güzel yollarından biridir.” Buna rağmen tarihi biyografiler uzun yıllar yerli tarihyazımında hak ettiği yeri görmemiştir. Mamafih son yıllarda sosyal ve psikolojik tarihyazımına olan rağbetin çoğalmasına müteakib, tarihi biyografilerin öneminin ve tarih yazmınıdaki rolünün fark edilmesiyle bu alandaki çalışmaların artmaya başladığı görülmektedir. Ancak söz konusu bir Osmanlı şahsiyetinin hayatını ortaya koymak olduğunda işler güç hale gelmektedir. Zira Osmanlı tarihyazımında biyografi geleneğinin geç tarihlerde teşekkül etmeye başlaması ve biyografik eserlerin azlığı, bilhassa Tanzimat öncesi dönemde birinci el kaynakların bu noktada yetersiz kalmasına sebebiyet vermiştir.