Sanayi Devrimi’ni takip eden yıllarda teknolojinin hızla gelişmesi bilhassa askeri sahada kendisini göstermiş ve makine çağına girilmiştir. Bu teknoloji, gerek lojistik gerekse harp enstrümanı olması bakımından, on dokuz ve yirminci yüzyıllarda birbirleriyle mücadele içerisinde olan Kara Avrupası ülkeleri tarafından oldukça ilgi görmüştür. Ülkeler, hasımlarına teknik manada üstünlük sağlayabilmek için yeni buluşları takip etmiş ve bunları savaş alanına adapte edebilmek için inovatif hamleler yapmıştır. Uçak, bugüne değin kara ve denizde gerçekleşen muharebe hafızasına yeni bir boyut eklemiştir. Uçağın muharip olarak ilk defa kullanılmasının üzerinden henüz on sene geçmemesine rağmen, İkinci Dünya Savaşı’nın en etkili savaş taktikleri arasında yerini alacak olan “Stratejik Hava Bombardımanı”, Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul semalarında uçan İngiliz hava filosu tarafından Osmanlı’ya karşı gerçekleştirilmiştir.