Askeri tarih, temeline savaşları konu alır, ama salt bir savaş doktrini üzerinden alanın sınırlarını çizmek kitabın yazarları için kabul edilebilir bir bakış açısını ihtiva etmiyor. Savaşları konu almasının yanında savaşa varmadan edinilen askeri fraksiyonların tümü hatta savaş sonuçlarının analizleri ve savaş (sanatı veya bilimi) stratejilerinin nasıl ve ne kadar iyi yürütüldükleri ile ilgileniyor. Bu noktada lider pozisyonunda olanların verdikleri kararlar, kararları uygulamaya geçiren kurumlar, bu kurumlarda görev alan birey veya grupların fikir dünyalarını şekillendiren dini veya ideolojik düşünce yapılarından herhangi birine odaklanmak, askeri tarihin kapsamı alanına girebilir. Öte yandan her türlü toplumsal yapı, kültürel olgular, ordunun nasıl kurulduğu ve savaşma biçimleri, toplumla nasıl etkileşim içinde olduğu konusunda bilgi verir. Dolayısıyla askeri olan ile toplum arasındaki ilişki karşılıklı olarak birbirini beslemek zorundadır.