CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSUNDA YÖNETMEN ODAKLI KİMLİK SORUNSALI

Türk Tiyatrosu denilince akıllara ilk olarak geleneksel Türk tiyatrosu gelmektedir. Çünkü geleneksel Türk tiyatrosunun geçmişi yüzyılları bulmaktadır. Çağdaş tiyatronun ya da diğer batı formundaki tiyatronun geçmişi yaklaşık yüz yıl kadardır. Buna rağmen geçen yüz yıl içerisinde batı formundaki tiyatro kökleşerek ve gelişimini sürdürerek yerleşik tiyatro formuna dönüşmüştür. Artık Türk tiyatrosu denildiğinde akıllara gelen bir tiyatro biçimi haline gelmeye başlamıştır. Geleneksel tiyatro örneklerinin yok denecek kadar az olması bu durumun önünü açtığı varsayılmaktadır. Tiyatro tarihi incelendiğinde tiyatro için en önemli gelişmelerden birisi yönetmenliğin tiyatro alanında keşfedilmesidir. Yönetmenliğin keşfi ile tiyatro kısa süre içerisinde yapılan farklı biçim denemeleri, avangart girişimlerle büyük gelişim göstermiştir. Batı tiyatrosu geçmişi binlerce yılı bulan ve bu sürede oluşturduğu formu üzerine yönetmenliği keşfederek yenilikler katmıştır. Bu durum Türk tiyatrosu için geçerli değildir. Türk tiyatrosu ise kökeni yüzlerce yıl geriye dayanan geleneksel tiyatro örnekleriyle temsiller verirken ülkedeki değişen felsefi ve siyasi ortam sebebiyle yeni bir biçime yönelmiştir. Yönetmen tiyatrosunun konuşulduğu bir zaman diliminde gerçekleşen bu değişim bir kimlik sorunsalı ortaya çıkartmıştır. Bu kimlik sorunsalını bir düzleme getirmesi ve tiyatronun evrensel standartlarda temsiller verebilmesi uzun yıllar almıştır. Türkiye’de televizyonlarda yapılan tiyatro benzeri eğlence programları yüksek reytingler alarak büyük rağbet görmektedir. Yapısal olarak incelendiği zaman bu eğlence programlarının geleneksel tiyatro örnekleriyle benzeştiği görülmektedir. Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunda yaşanan yönetmen odaklı kimlik sorunsalı sonrası yok olmak üzere olan geleneksel tiyatro örnekleri hala güncelliğini ve işlevini korumaktadır. Bu bağlamda geleneksel tiyatronun kimlik sorunsalı içerisinde kültürden kopuşu ve tekrar kullanılabilirliği araştırılacaktır.

Director-Focused Identity Problematic in Turkish Theater in the Republican Era

When Turkish Theater is mentioned, the first thing that comes to mind is traditional Turkish theatre. Because the history of traditional Turkish theater dates back centuries. Contemporary theater, or any other western form of theatre, has a history of about a hundred years. Despite this, over the past hundred years, the western form of theater has become established and developed into an settled form of theatre. It has now become a form of theater that comes to mind when Turkish theater is mentioned. It is assumed that the fact that there are almost no examples of traditional theater has paved the way for this situation. When the history of theater is examined, one of the most important developments for theater is the discovery of directing in the field of theater. With the discovery of directing, theater has made great progress in a short time with different form experiments and avant-garde initiatives. Western theater has a history dating back thousands of years and has added innovations by discovering directing to the form it has created during this time. This does not apply to Turkish theatre. While Turkish theater gives performances with traditional theater examples dating back hundreds of years, it has turned to a new form due to the changing philosophical and political environment in the country. This change, which took place at a time when director's theater was being talked about, created an identity problem. It took many years for the theater to bring this identity problem to a level and to be able to give performances at universal standards. Theatre-like entertainment programs broadcast on television in Turkey are in great demand, receiving high ratings. When examined structurally, it can be seen that these entertainment programs are similar to traditional theater examples. Traditional theater examples, which were about to disappear after the director-oriented identity problem in Turkish theater during the Republican period, still maintain their currency and function. In this context, the separation of traditional theater from culture and its reusability within the identity problem will be investigated.

___

  • ALTINTAK, R. (1999). O Günden Bugüne Geleneksel Türk Tiyatrosu. İçinde, Osmanlı, C.11, s. 643-649 Ankara: Yeni Türkiye yayınları.
  • AND, M. (1969). Geleneksel Türk Tiyatrosu. Ankara: Bilgi Basım Evi.
  • AND, M. (1970). 100 Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi. İstanbul: Gerçek Yayınevi.
  • AND, M. (1975). Dünyada ve Bizde Gölge Oyunu. Ankara: Milliyet Yayınları.
  • AND, M. (1982). Osmanlı Şenliklerinde Türk Sanatları. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • AND, M. (1983). Türk Tiyatrosu’nun Evreleri. Ankara: Turhan Kitabevi.
  • AND, M. (1985). Geleneksel Türk Tiyatrosu -Köylü ve Halk Tiyatrosu Gelenekleri. İstanbul: İnkilap Yayınevi.
  • AND, M. (2000). 40 Gün 40 Gece Osmanlı Düğünleri, Şenlikleri, Geçit Alayları. İstanbul: Toprakbank Yayınları.
  • BROCKETT, O. (2016). Dünya Tiyatrosu Tarihi. İstanbul: Mitos Boyut.
  • ÇETİN, Y. (2018). İ.B.B.Ş.T’ nin Milenyum Sonrası Yaptığı Yerli Oyunlarda Türk Geleneksel Tiyatrosu Unsuru Kullanımı, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • ÇETİN, Y. (2022). Tiyatroda Yeni Yönelişler (Avangart Tiyatro). İstanbul: Mitos Boyut.
  • ERGÜN, S.(2010) 1923-1960 Yılları Arasında Türk Tiyatrosu’nda Özel Tiyatro Çalışmaları, Tiyatro Araştırmaları Dergisi, Cilt: 30 Sayı: 30, ss. 59 - 78.
  • KARADAĞ, N. (1978). Köy Seyirlik Oyunları. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları.
  • KUDRET, C. (2007). Ortaoyunu. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • KUDRET, C. (2013). Karagöz, I. Cilt, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • NUTKU, Ö. (1985). Dünya Tiyatrosu Tarihi. Başlangıcından 19. yüzyıla kadar, Cilt 1, İstanbul: Remzi Kitabevi.
  • NUTKU, Ö. (1987). IV. Mehmet’in Edirne Şenliği. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
  • NUTKU, Ö. (1993). Dünya Tiyatrosu Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi

  • NUTKU, Ö. (1997). Meddahlık ve Meddah Hikayeleri. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.