ERKEN CUMHURİYETTE SİYASET, PROPAGANDA, SANAT VE ULUSUN İNŞASI

Propaganda ve sanat üzerine çalışmalar ve özellikle “Baba figürü” kültü etrafında örgütlenen otoriter rejimler, sosyal ve insani bilimlerinin yoğun ilgi alanı olagelmiştir. Mussolini’nin İtalya’sı, Hitler’in Almanya’sı, Stalin’in Sovyetler Birliği ve Mao’nun Çin’i yaygın biçimde araştırılmıştır. Tüm bunların aksine Atatürk’ün Türkiye’sine pek az ilgi gösterilmiştir.(1) Örneğin, Toby Clark’ın sık kullanılan “Yirminci Yüzyılda Sanat ve Propaganda” kitabında sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihine atıfta bulunulur. Konuyu; sanat, propaganda ve belli figürlerin kamusal anıtlarının yapılması yoluyla ulus inşası yönünde daralttığımızda pek çok çalışma görmekteyiz ama bunların hiçbirisi Atatürk Türkiye’si hakkında değildir. Sergiusz Michalisky’nin 1998 yılında yayınlanmış çok iyi bilinen çalışması “Kamusal Anıtlar: Siyasal Esarette Sanat, 1870 – 1997” bu türden çalışmaların en iyi örneklerinden biridir. Michalisky’nin çalışması; Meksika’yı, Saddam’ın Irak’ı ve Kim İl Sung’un Kuzey Kore’sini de içeren bir “Üçüncü Dünya” bölümü bile içermektedir. Fakat yine Atatürk Türkiye’si ile ilgili bir referans bulunmamaktadır