BİR “GELENEK İCADI” OLARAK İSTANBUL’UN FETHİ

Bu makalede “İstanbul’un Fethi” kutlamaları, Eric Hobsbawm’ın “gelenek icadı” kavramsallaştırmasından yararlanarak ele alınmıştır. Erken Cumhuriyet döneminde fazlaca üzerinde durulmayan “İstanbul’un Fethi”, 1950’lerde Demokrat Parti (DP) iktidarında önem kazanmıştır. Fetih, birtakım rötuşlarla birlikte tek-parti dönemi ulus tasavvuru ve tarih anlayışının büyük ölçüde tekrar edildiği bir zemin sağlamıştır. Özellikle 1953’te, 500. yıldönümü olmasının etkisiyle fetih resmi törenlerle kutlanmış hatta bu amaçla Bakanlar Kurulu kararı ile bir dernek de kurulmuştur. Dolayısıyla bu dönemdeki kutlamaların “merkezin bakış açısını”, başka bir ifadeyle resmi ideolojiyi yansıttığı söylenebilir. Bununla birlikte 1990’larda siyasal İslam’ın yükselişi sürecinde, belediyeler fetih kutlamalarını kendi politik hedefleri doğrultusunda “müesses nizam”a karşı seferber etmiştir. Böylece, hem ulusun yeniden formülasyonu gündeme gelmiş hem de “Fetih” muhalif bir çehre kazanmıştır. Bu çalışma her iki dönem arasında kutlamalar üzerinden bir karşılaştırma yaparak ulusun tahayyül edilme biçimleri arasındaki benzerlik ve farklılıkları saptama ve kutlamaların hangi siyasi argümanlar ile angaje olduğunu ortaya koyma amacı taşımaktadır. Tarihin bu şekilde araçsallaştırılması uzun süre siyasal amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilmiş olsa da, günümüzde neo-liberal ekonomi anlayışının pazarın sınırlarını toplumsal alanın tamamını kapsayacak biçimde genişletme çabası sonucu artık tarih de piyasanın içerisine dahil olmuştur. Bundan dolayı bu makalede özellikle 2000 sonrası yaygınlaşan “fetih teması”, tarihin piyasalaşması olarak anlaşılmaktadır

The Conquest of Istanbul as an Invented Tradition

This article examines celebrations of the “Conquest of Istanbul” in light of Eric Hobsbawm’s conceptualization of “invented tradition”. Generally overlooked in the early Republican period, the “Conquest of Istanbul” gained importance in the 1950s under the rule of the Democratic Party (DP). With a few adjustments, it provided a backdrop for the rearticulation of the single-party era conceptualization of the nation and history. Notably, in 1953 – due to the 500thYear Anniversary – an association was established by the Council of Ministers to formally celebrate the conquest. The celebrations during this period can therefore be said to be a reflection of “the point of view of the center”, in other words, the official ideology. However, given the rise of political Islam in the 1990s, local municipalities mobilized these celebrations for their own political ends against the “established order”, foregrounding the problem of the reformulation of the nation and lending the “Conquest” an oppositional character. This article, by comparing these two periods of celebration, aims to determine the differences and similarities between forms of imagining the nation and what political arguments are engaged in the celebration of conquest. Although the instrumentalization of history has long been carried out for political purposes, nowadays it has been integrated into the market as a result of the neo-liberal market economy's expansion into all domains.This article therefore views the widespread “theme of conquest” as a further example of the marketization of history

___

  • ABERCROMBIE, Nicholas, Hill, Stephen ve Turner, Bryan S. (der.) (2006). The Penguin
  • Dictionary of Sociology, London: Penguin Books, 2006.
  • ANDERSON, Benedict (2009). Hayali Cemaatler: Milliyetçiliğin Kökenleri ve Yayılması,
  • (çev. İskender Savaşır), İstanbul: Metis Yayınları. BAKIREZER, Güven ve Demirer, Yücel (2010). “AK Parti’nin Sosyal Siyaseti”, AKP
  • Kitabı: Bir Dönüşümün Bilançosu, İlhan Uzgel ve Bülent Duru (der.), Ankara: Phoenix Yayınevi, s. 153-178. BILLIG, Michael (1995). Banal Nationalism, London: Sage Publications.
  • BORA, Tanıl (1995). “Fatih’in İstanbul’u”, Birikim, No. 76, s. 44-53.
  • BORATAV, Korkut (2008). Türkiye İktisat Tarihi 1908 – 2007, Ankara: İmge Kitabevi.
  • CIEZADLO, Annia (2011). “Eat, Drink, Protest: Stories of the Middle East’s Hungary
  • Rumblings”, Foreign Policy, No. 186, s. 76-79. ÇAVDAR, Tevfik (2004). Türkiye’nin Demokrasi Tarihi 1839 – 1950, Ankara: İmge Kitabevi.
  • ÇOLAK, Yılmaz (2006). “1990’lı Yıllar Türkiye’sinde Yeni-Osmanlıcılık ve Kültürel
  • Çoğulculuk Tartışmaları”, Doğu Batı, No. 38, s. 125-144. DAVIS, Eric (2006). “Cairo as Neoliberal Capital”, Cosmopolitan Cairo, Diane Singerman ve Paul Amar (der.), Cairo: The American University in Cairo Press, s. 47-71.
  • DELETANT, Dennis ve Hanak, Harry (der.) (1988). Historians as Nation Builders:
  • Central and South-East Europe, Londra: Macmillan Press. DİRİMTEKİN, Feridun (1949). İstanbul’un Fethi, İstanbul: İstanbul Belediye Matbaası.
  • ECO, Umberto (2012). Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik, (çev. Kemal Atakay),
  • İstanbul: Can Yayınları. ERSANLI-BEHAR, Büşra (1992). İktidar ve Tarih: Türkiye’de “Resmi Tarih” Tezinin
  • Oluşumu (1929-1937), İstanbul: AFA Yayınları.
  • GENELKURMAY HARP TARİHİ BAŞKANLIĞI (1975). Kore Harbi’nde Türk Silahlı
  • Kuvvetleri’nin Muharebeleri (1950 – 1953), Ankara: Genelkurmay Basımevi.
  • GEORGEON, Fransçois (2008). “Yusuf Akçura”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce:
  • Milliyetçilik, Tanıl Bora (der.), İstanbul: İletişim Yayınları, s. 505-514. HOBSBAWM, Eric J. (1983). “Introduction: Inventing Traditions”, The Invention of
  • Tradition, Eric J. Hobsbawm ve Terence Ranger (der.), Cambridge: Cambridge University Press, s. 1-14. İSTATİSTİK GÖSTERGELER 1923 – 2010 (2011). Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası.
  • KAFESOĞLU, İbrahim (2008). Türk İslam Sentezi, İstanbul: Ötüken Neşriyat.
  • LEWIS, Geoffrey (1999). The Turkish Language Reform: A Catasrophic Success, New
  • Yok: Oxford University Press. MAKSUDYAN, Nazan (2005). “The Turkish Review of Anthropology and the Racist Face of Turkish Nationalism”, Cultural Dynamics, Vol. 17, No. 3, s. 291-322.
  • MERT, Nuray (2007). Merkez Sağın Kısa Tarihi, İstanbul: Selis Kitaplar.
  • MINOGUE, Kenneth (1967). Nationalism, London: Batsford.
  • MİRMİROĞLU, Viladmir (1945). Fatih Sultan II Mehmet Devrine Ait Tarihi Vesikalar,
  • İstanbul: Sarıyer Halkevi Neşriyatı. ÖZKIRIMLI, Umut (2000). Theories of Nationalism: A Critical Introduction, London: Macmillan Press.
  • ÖZTAN, Güven Gürkan (2012). “Fetih’in Cazibesi: Çocuk Edebiyatında İstanbul’un Fethi ve Çağrıştırdıkları”, Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri, İnci Özkan
  • Kerestecioğlu ve Güven Gürkan Öztan (der.), İstanbul: İletişim Yayınları, s. 345- SETON-WATSON, Hugh (1977). Nations and Stat:An Enquiry into the Origins of Nations and the Politics of Nationalism, London: Methuen.
  • TUNÇAY, Mete (2010). Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek-Parti Yönetimi’nin Kurulması (1923 – 1931), Ankara: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
  • ÜNVER, Süheyl (1948). İlim ve Sanat Bakımından Fatih Devri Notları, İstanbul: İstanbul Belediye Matbaası.
  • VAN DEN BERGHE, Pierre L. (1981). The Ethnic Phenomenon. New York: Elsevier.
  • YILDIZ, Ahmet (2010). Ne Mutlu Türküm Diyebilene: Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler
  • Sınırları (1919 – 1938), İstanbul: İletişim Yayınları. Gazeteler Cumhuriyet, 28.05.1953.
  • Sedat Simavi, “Cevap İsterim”, Hürriyet, 30.05.1953. Milliyet, 30.05.1953. Milliyet, 31.05.1953. Milliyet, 31.05.1994. Milliyet, 30.05.1995. Hürriyet, 25.11.2012. İnternet
  • “Ağaoğlu Maslak 1453 İstanbul”, (Çevrimiçi), http://www.maslak1453.com/genel- tanitim/0/1/agaoglu-maslak-1453-istanbul.html, [16 Aralık 2012].
  • “2012 İlk 10 Film”, (Çevrimiçi), http://boxofficeturkiye.com/, [16 Aralık 2012].
  • Erken Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’nde Güneş-Dil Teorisi etrafında şekillenen dil reformları için bkz. Geoffrey Lewis, The Turkish Language Reform: A Catasrophic Success, New Yok: Oxford University Press, 1999. Türk Tarih Tezi oluşturma çabaları bağlamında iktidar, tarih ve ulus kimliği arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma için bkz. Büşra Ersanlı Behar, İktidar ve Tarih: Türkiye’de
  • “Resmi Tarih” Tezinin Oluşumu (1929-1937), İstanbul: AFA Yayınları, 1992. Tarihin ulusal kimlik için kurucu bir öğe olarak devreye sokulduğu diğer Avrupa ülkelerinden örnekler için bkz. Dennis
  • Deletant ve Harry Hanak (der.), Historians as Nation Builders: Central and South-East Europe, Londra: Macmillan Press, 1988.
  • Pierre L. Van den Berghe, The Ethnic Phenomenon. New York: Elsevier, 1981. Daha genel bir primordializm değerlendirmesi için bkz. Umut Özkırımlı, Theories of Nationalism: A Critical
  • Introduction, London: Macmillan Press, 2000, s. 64-84.
  • Erken Cumhuriyet döneminde Türk ulus kimliğinin oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla seferber edilen fiziksel antropoloji çalışmaları için bkz. Nazan Maksudyan, “The Turkish Review of Anthropology and the Racist Face of Turkish Nationalism”, Cultural Dynamics, Vol. 17, No. 3, November 2005, s. 291-322.
  • Daha sonra adı “İstanbul Fetih Cemiyeti” olarak değiştirilen “İstanbul’un 500. ve Müteakip Fetih Yıllarını Kutlama Derneği”, 28.07.1950 tarih ve 3/11614 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “kamu yararına” çalışan bir dernek olarak kurulmuştur.
  • Eco, Ortaçağ’ın yeni bir şey söylemediği varsayımını doğru bulmaz. Ona göre Ortaçağ kültürü yenilik duygusuna sahip olmakla birlikte, bu yeniliği yineleme görüntüsü altında saklamaya çalışır. Bkz. Umberto Eco, Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik, (çev. Kemal Atakay), İstanbul: Can Yayınları, 2012, s. 18.
  • Seton-Watson’un belirttiği gibi 18. yüzyılda Romanof sarayının dili Rusça değil, Fransızca ve Almancaydı. Bkz. Hugh Seton-Watson, Nations and State:An Enquiry into the Origins of Nations and the Politics of Nationalism, London: Methuen, 1977, s. 83. Anderson da aynı yüzyılda
  • Türklerin “kahraman, cesur ve savaşçı olma” nitelikleri, I. Dünya Savaşı’ndaki feci yenilgiyle bağdaşmadığından, Türk tarihyazımında yenilginin faturasını Almanlara çıkarma yönünde oldukça yaygın bir eğilim olmuştur. “Almanlar yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık” cümlesi bunun özlü bir ifadesidir. Türk milliyetçi tarihyazımında devlet olgusuna ciddi bir önem atfedilmekte ve Türklerin devlet kurma, yönetici olma kabiliyetlerine sıkça gönderme yapılmaktadır. 1930 yılında basılan ve Türk
  • Tarih Tezi’nin özeti mahiyetindeki Türk Tarihinin Ana Hatları kitabında Türklerin tarihte kurdukları devlet sayısı 12 olarak belirtilirken, bu eserin genişletilmesiyle oluşturulan ve 1933 yılında ortaokullarda okutulmak amacıyla üç cilt halinde basılan Ortamektep İçin Tarih’te bu sayı 20’ye çıkmaktadır. Bkz. Ersanlı Behar, a.g.e., s. 110.
  • Bu görüş, Türklerin İslamiyet’i yücelttiği ama tam tersinin pek söz konusu olmadığı imasıyla örtüşmektedir. Dolayısıyla Türklük-İslamlık dengesinde bu dönemde ibre Türklüğe kaymıştır. yılın yaklaşmasıyla fetih heyecanında bir yükseliş görülmekle birlikte, 1953 yılından önce topyekün bir seferberlik girişimi göze çarpmamaktadır. 1953 yılı bu bağlamda dikkat çekicidir. Bu tarihten sonra dönem dönem gündeme taşınsa da, 1990’larda yeniden dirilene kadar fethin bu ölçüde ilgi uyandırmadığı belirtilmelidir.
  • Savaş sonrası dönemin dayattığı yeni koşullar altında Türkiye liberal batı ülkelerine daha fazla yakınlaşmış ve bunun sonucunda 1947 yılında IMF, Dünya Bankası ve Avrupa İktisadi İşbirliği
  • Örgütü’ne üye olmuştur. Böylece sermaye çevrelerinin talepleri doğrultusunda küresel piyasalarla göreli serbest ticaret ve açık ekonomi koşullarına dayalı bir eklemlenme içerisine girmiştir. Bkz. Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi 1908 – 2007, Ankara: İmge Kitabevi, 2008, s. 93-106.
  • Örneğin telefon kullanıcısı sayısı ülke genelinde1935’te 18 bin civarındayken, 1950’lerin ortasında bini geçmiş (s.389), otomobil sayısı ise II. Dünya Savaşı’nın bitiminden 1950 yılına kadar geçen sürede 3 katından fazla artmıştır (s.380). II. Dünya Savaşı’ndan 1950’lerin ortasına doğru ülke genelindeki halk kütüphanesi sayısı iki katına çıkmıştır (s.87). Okuryazarlık 1930’ların sonunda %20 civarındayken 1955’te iki katına ulaşmıştır (s.21). Fakülte ve Yüksekokul sayısı
  • ’larda yirminin altındayken 1950’lerde 40’ı aşmıştır (s.72). Sağlık alanında hekim başına düşen kişi sayısı 1930’ların ortasında 12 binin üzerindeyken, 1950’lerin ortalarına doğru nerdeyse binin altına inmiştir (s.59). Bkz. İstatistik Göstergeler 1923 – 2010, Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası, 2011.
  • Halifeliğin siyasi olarak işe yaramayan bir kurum olduğu iddiasını güçlendirmek için I. Dünya Savaşı’nda Arap unsurların isyan ederek Osmanlı’dan kopuşu gösterilir. Ancak bu kopuşun önemli sebeplerinden birinin İttihat ve Terakki’nin Türkleştirme politikaları olduğu unutulmamalıdır. Bkz. Ahmet Yıldız, Ne Mutlu Türküm Diyebilene: Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler Sınırları (1919 – 1938), İstanbul: İletişim Yayınları, 2010, s. 84.
  • Birkaç örnek yayın için bkz. Viladmir Mirmiroğlu, Fatih Sultan II Mehmet Devrine Ait Tarihi Vesikalar, İstanbul: Sarıyer Halkevi Neşriyatı, 1945; Süheyl Ünver, İlim ve Sanat Bakımından
  • Fatih Devri Notları, İstanbul: İstanbul Belediye Matbaası, 1948; Feridun Dirimtekin, İstanbul’un
  • Fethi, İstanbul: İstanbul Belediye Matbaası, 1949. Cumhuriyet, 28.05.1953, s. 6. Milliyet, 30.05.1953, s. 7.
  • Ulubatlı Hasan’ın, İstanbul’un fethi sırasında surlara ilk önce çıkan ve sancağı diken yeniçeri olduğu söylenmektedir. Ancak dönemin kaynaklarının hiçbirinde bu isme rastlanmamaktadır. Ulubatlı, Türk’ün kahramanlık ve fedakarlığını desteklemek amacıyla, büyük ihtimalle geç Osmanlı-erken Cumhuriyet döneminde kurgulanmış, mitsel-efsanevi bir kahraman arketipidir – ulusun zaferi için kendi bedenini feda etmiştir. Milliyet, 30.05.1953, s. 7. Milliyet, 31.05.1953, s. 7.
  • Milliyet, 31.05.1953, s. 7. İtalikler sonradan eklenmiştir.
  • Yusuf Akçura üzerine kısa bir değerlendirme için bkz. Fransçois Georgeon, “Yusuf Akçura”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Milliyetçilik, Tanıl Bora (der.), İstanbul: İletişim Yayınları, , s. 505-514. Sedat Simavi, “Cevap İsterim”, Hürriyet, 30.05.1953, s. 1.
  • Bkz. 5 numaralı sonnot. Partinin kurucusu Necmettin Erbakan’ın siyasi kariyeri ilk olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanlığına aday olmasıyla başlar. 1968 seçimlerini Erbakan ithalat teşviklerini küçük ve orta büyüklükteki taşra burjuvazisi lehine çevireceğini vaat ederek kazanır. Ancak dönemin başbakanı Adalet Partili Süleyman Demirel seçimi geçersiz sayar. Bunun üzerine Nakşibendi
  • Tarikatı’nın desteğini alan Erbakan 1969’da Konya’dan bağımsız milletvekili seçilir ve Ocak
  • ’de de Milli Nizam Partisi’ni (MNP) kurar. MNP, “taşralı küçük müteşebbisin sınıfsal çıkarlarını dinsel-kültürel bir siyasal söylem aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyerek korumak üzere ‘milliyetçi ve mukaddesatçı’ bir parti olarak” kurulmuştur. Bkz. Güven Bakırezer ve Yücel Demirer, “AK Parti’nin Sosyal Siyaseti”, AKP Kitabı: Bir Dönüşümün Bilançosu, İlhan Uzgel ve Bülent Duru (der.), Ankara: Phoenix Yayınevi, 2010, s. 154. Kapatılan MNP yerine Ekim 1972’de kurulan Milli
  • Selamet Partisi (MSP) de benzer bir sınıfsal çizgi izlemiştir. Parti Ekim 1973’teki genel seçimlerde
  • %11,8 oy alarak 48 milletvekili ve 3 senatörlük kazanmış ve Ocak 1974’te Cumhuriyet Halk Partisi
  • (CHP) ile yaklaşık 6 ay sürecek hükümette koalisyon ortağı olmuştur. 1977’de oranı %8,6’ya gerilemesine rağmen oy sayısını korumuş hatta arttırmıştır. MSP’nin kapatılmasıyla Temmuz
  • ’te Refah Partisi (RP) kurulmuş ve Ekim 1991 genel seçimlerinde %16,9 oyla meclise 62 milletvekili sokmayı başarmıştır. Parti 1994 yerel seçimlerinde ise %19 oy almıştır.
  • Çoğulculuk Tartışmaları”, Doğu Batı, No. 38, 2006, s. 125-144.
  • Türk-İslam sentezi için bkz. İbrahim Kafesoğlu, Türk İslam Sentezi, İstanbul: Ötüken Neşriyat, Siyasal İslam bu bağlamda, 1980 askeri müdahalesinin, milliyetçiliği “kabul edilebilir ölçüde” bir
  • İslam anlayışı ile harmanlayarak 1980 öncesinin kent yoksullarını “kapan” sosyalist-komünist etkilere karşı desteklenmesini öngören Türk-İslam sentezinin yarattığı atmosferden yaralanmıştır. 542. yıl kutlamalarında Erdoğan, “Fetih’in farklı bir önemi Peygamberimizin ‘Konstantinopol İslam olacaktır’ demesidir. Bunu gerçekleştirecek komutanın ve askerlerinin en güzel olduğunu söylemesidir” diye konuşmuştur. Bkz. Milliyet, 30.05.1995, s. 23. Milliyet, 31.05.1994, s. 14.
  • Yani kutlamaların sadece uygulayıcıları ve eklemlendiği siyasal söylem değil, ilettiği mesaja teveccüh gösteren kitle de değişmiştir. Ortadoğu’da “ekmeğin” sembolik anlamı ve yemek ile iktidar arasındaki ilişki üzerine kısa ama etkileyici bir analiz için bkz. Annia Ciezadlo, “Eat, Drink, Protest: Stories of the Middle East’s Hungary Rumblings”, Foreign Policy, No. 186, May/June 2011, s. 76-79.
  • “Ağaoğlu Maslak 1453 İstanbul”, (Çevrimiçi), http://www.maslak1453.com/genel- tanitim/0/1/agaoglu-maslak-1453-istanbul.html, [16 Aralık 2012].
  • Bu noktaya Mısır örneğinde değinen bir çalışma için bkz. Eric Davis, “Cairo as Neoliberal Capital”, Cosmopolitan Cairo, Diane Singerman ve Paul Amar (der.), Cairo: The American University in Cairo Press, 2006, s. 47-71.
  • Savaşı’nın sonuna kadar olan dönem tek-parti yönetiminin tüm alanlarda olduğu gibi tarihyazımı üzerinde de ağırlığını belirgin biçimde hissettirdiği yıllardır. 1950’den sonra TTT’nin Osmanlı’ya yönelik tavrının kısmen yumuşamasında CHP’nin iktidardan düşmesinin de etkisi olmuştur.