Dünyada ve ülkemizde yapılan araştırmalar, kadın sorunlarına birçok açıdan yaklaşmıştır. Kadın cinayetleri, çocuk yaşta evlilikler, kadına yönelik şiddet, kadın-erkek eşitsizliği, işyerlerinde farklı ücret politikaları, eğitimde eşitsizlik gibi sorunlar kadınların karşı karşıya kaldığı sorunlardan bazılarıdır. Bununla birlikte kadın, çalışma hayatı boyunca çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Özellikle ağır işlerle uğraşan, düşük ücretlerde çalışan, tarlada işçi olan kadınların iş hayatlarında yaşadığı sorunlar sosyal hayatlarını da psikolojik durumlarını da önemli bir boyutta etkilemektedir. Bu araştırmanın amacı tarlada işçi olarak çalışan kadınlar için çalışmanın anlamını keşfetmek, kadınların çalışırken karşılaştıkları psikososyal sorunları tespit edip nasıl bir sosyal hizmet müdahalesine ihtiyaçları olduğunu tartışmaktır. Konu hakkında yapılan bu araştırmanın, literatürdeki eksikliğin giderilmesi ve konu üzerine çalışacak kişilere yol göstermesi adına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Mersin’in Silifke ilçesindeki tarlalarda gerçekleştirilen araştırmanın örneklemini 15 kadın oluşturmaktadır. Araştırmada yer alacak ilk kadına pilot görüşme gerçekleştirilerek ulaşılmıştır. Toplamda 15 kadına kartopu örneklem yöntemiyle ulaşılmıştır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenolojik desen kullanılmış olup yarı yapılandırılmış mülakatlarla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmeler, görüşülen kişilerden izin alınarak ses kaydına alınmış, kişilerin mahremiyetini koruyacak şekilde Word dosyasına aktarılmıştır. Elde edilen veriler MAXQDA 2022 programı ile çözümlenmiştir. Elde edilen verilere göre tarlada çalışan kadınlar “tarlada çalışan kadın” olmayı “yorgunluk, zor şartlarda çalışmak, gereklilik” olarak gördükleri gibi “güç, emeğinin karşılığını almak, stres atmak” olarak da görmektedir. Ayrıca kadınların yaşadığı psikososyal sorunların oldukça fazla olduğu, bu konuda devlet veya işveren desteğinin yetersiz kaldığı, yapılması gereken çalışmaların mikro, mezzo ve makro düzeyde olması gerektiği sonuçlarına ulaşılmıştır.

Studies conducted in the world and in our country have approached women's problems from many perspectives. Femicides, child marriages, violence against women, inequality between men and women, different wage policies in the workplace, inequality in education are some of the problems faced by women. However, women face various problems throughout their working life. Particularly, the problems experienced by women who are engaged in heavy work, working at low wages and working in the fields affect their social lives and psychological states to a significant extent. The aim of this research is to discover the meaning of working for women working in the field, to identify the psychosocial problems women face while working and to discuss what kind of social work intervention they need. It is thought that this research on the subject will contribute to the elimination of the deficiency in the literature and to guide the people who will work on the subject. The sample of the research carried out in the fields in Silifke district of Mersin consists of 15 women. The first woman to take part in the study was reached by conducting a pilot interview. A total of 15 women were reached by snowball sampling method. In the research, phenomenological design, one of the qualitative research designs, was used and in-depth interviews were conducted with semi-structured interviews. The interviews were audio-recorded with the permission of the interviewees, and transferred to a Word file in a way that protects the privacy of the individuals. The obtained data were analyzed with the MAXQDA 2022 program. According to the data obtained, women who work in the fields see being a "women working in the field" as "tiredness, working in difficult conditions, a necessity" as well as "power, getting the reward of their labor, relieving stress". In addition, it has been concluded that the psychosocial problems experienced by women are quite high, the state or employer support is insufficient in this regard, and the studies that need to be done should be at micro, mezzo and macro levels.