Artan rekabetle tanımlanan modern ekonomi, makro ve mikro ölçekle bakıldığında, finansal kurumlar ve mikrofinans kurumları gibi kalkınmayı artırıcı kurumlara ihtiyaç duymaktadır. Kurumsal bir yenilik olarak microfinansın başlangıcı 20. yüzyılda 1980’lerin başlarıdır ve “mikrofinans devrimi” terimi ilk kez 1993’de kullanılmıştır. Mikrofinans geniş ölçüde küçük krediler sağlamak, güvenli ve uygun rekabetçi finansal kurumlar aracılığıyla fakir insanlara küçük sermayeler sağlamak olarak anlaşılmıştır. Bu sayede düşük gelirli bir çok insane ekonomik aktiviteye dahil olmak ve geliştirmekle kendi durumlarını düzeltme imkanına kavuşmuştur.

Modern economy, considered both on a macro and a micro scale, characterised by an ever growing competitiveness, needs effective development-enhancing institutions. This also concerns financial institutions, microfinance institutions included. The beginnings of microfinance as an institutional innovation can be sought in the early 80’s of the 20th century, and the term „microfinancial revolution” appeared for the first time in 1993. Microfinance was understood as granting small credits on a large scale and gaining small deposits from poor people through the mediacy of safe and conveniently located, competitive financial institutions. Thanks to this, many people with low income were able to undertake and develop economic activity and improve their existence