İş Sağlığı ve Güvenliğinde Teşviklerin Önemi ve İşverenlerin Güvenlik Kültürüne Yaklaşımları Üzerine Bir Alan Araştırması

İş görme borcunu sağlık, güvenli ve insan onuruna yakışır bir ortamda ifa edebilme sosyal korumayı benimsemiş tüm demokratik ülkelerin sosyal politikaya ilişkin başlıca vazifesinden bir tanesini teşkil etmektedir. Sağlıksız ve/veya güvensiz çalışma ortamı üretimin en önemli ve yeri doldurulamaz parçası olan “insan” ı tüm açılardan olumsuz etkilemektedir. Bunun yanında söz konusu olumsuzlukların işletmelerden ülke ekonomisine ciddi maliyet unsurları ortaya çıkardığı bilinmektedir. Türkiye’de son verilere göre her gün ortalama dört çalışanın iş kazası sonucu hayatını kaybettiği düşünüldüğünde konunun önemi daha iyi kavranabilir. Türkiye gibi sosyal devlet olduğunu beyan etmiş ülkeler, bayrağı altında yaşayanları anayasalarından almış oldukları görev ile bahsedilen olumsuzluklara karşı çeşitli eylem ve politikalarla korumaya çalışmaktadırlar. Bahsedilen eylem ve politikalardan günümüzde en çok tartışılan ve en önemlilerinden bazıları iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında girişimcinin ekonomik teşviki ve topluma sağlık ve güvenlik kültürünün aşılanması olarak verilebilir. Çalışma içerisinde işverenler ile gerçekleştirilen derinlemesine mülakatlarda; teşviklerden yararlanılmadığı, iş kazaları ile iş sağlığı ve güvenliğine bakış açısı arasında olumsuz bir ilişki olduğu, yapılan yatırımların iş kazalarını istenildiği ölçüde azaltmadığı, söz konusu harcamaların net kârdan feragat ederek karşılandığı ve işverenler nazarında iş kazalarının işçi kaynaklı problemler olarak görüldüğü tespit edilmiştir. Nihayetinde çalışma ülkemizde sağlık ve güvenlik kültürünün sosyal taraflarda henüz istenilen düzeylerde sağlanamadığını göstermektedir.