DEMİR ÖZLÜ’NÜN ÖYKÜCÜLÜĞÜ

Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi edebiyatın yerini doldurabilecek, sanata yeni bir soluk getirebilecek yeni bir edebiyat arayışına girilmiştir. Böylece o dönemde dünyada da mevcut Varoluçuluk akımının etkilerini de taşıyan Demir Özlü’nün aralarında bulunduğu yeni bir kuşak ortaya çıkmıştır. Bu kuşağın en önemli özelliği, yaşamın temel sorularına cevap bulamamas nedeniyle kapitalistlemenin de baskısıyla, modernleşmenin bireyi yalnızlaştırması, kişinin kendini bunalım, bezgin, sıkıntılı hissetmesi temeli üzerine kurulmuş olmasıdır. Sanatçılar da bu anlayış çerçevesinde eserler vermişlerdir. Demir Özlü 1958 yılında yayımladığı ilk eserinden 2011 yılında yaymladığı son eserine kadar varoluşçuluk anlayışına bağlı kalmıştır.

THE NARRATION OF DEMIR OZLU

A new literature form that could fill in the space of social realist literature in the Turkish literature was sought. So a new generation including Demir Ozlu who carried the influences of existantialism came out. The most eminent characteristic of this new generation was that it was based on the individual who felt himself/ herself depressed and gloomy due to the lack of answers for the basic questions of life and who felt the pressures of capitalism. Artists' production was formed around this understanding. Demir Ozlu sticked to existantialism in his works from his first published book in 1958 to his last one in 2011
SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi-Cover
  • ISSN: 2718-0301
  • Yayın Aralığı: 2
  • Başlangıç: 2006
  • Yayıncı: MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ > KARA HARP OKULU > DEKANLIK