XX. yüzyılın başlarında dış güçlerin Kore’yi işgal ettiği dönemde gerçekleşen kadının modernleşme süreci hakkındaki araştırmalar, Kore kadınlarının ‘vatanperverlik’ ve ‘milli şuur’ altında modern bir bilince sahip olmalarını sağlamakla birlikte bu sürecin Kore bağımsızlık hareketinin tarihi ile kesiştiğini göstermektedir. Kore toplumunun modernleşme sürecinde çelişkili sistemin değişimini öne sürerken aynı zaman zarfında Koreli kadınlar, milletin bu buhranlı döneminde kurdukları çeşitli vatansever dernekler ve eğitim faaliyetleri aracılığıyla ülkeyi yabancı güçlerden kurtararak yeniden doğması için her türlü fedakârlığı yapmıştır. Böylece kadınlar, eğitim hayatında ve aydınlanma sürecinde erkeklerle birlikte ülkenin kaderini belirlemede etkin rol almalarının gerektiği çağrısında bulunurken vatanı kurtarma çalışmalarının bir vatandaşlık görevi olduğunun farkına varmışlardır. Ayrıca Batı’dan gelen modern fikirlerin Kore’ye girmesiyle, kadınlar erkek merkezli Konfüçyüsçü normların var olan tek yaşam tarzı olmadığı bilinci ile kadınların da eşit insanlar ve bireysel varlıklar olduğu düşüncesinin altyapısı hazırlanmıştır. Bu tarihte Kore kadınlarının milli mücadeleye aktif katılımı ve parçası oldukları sosyal hareketler, muhafazakâr geleneğin hâkim olduğu Kore toplumunu şaşkına uğratmıştır. Kore kadınlarının işgal güçlerine karşı ulusal egemenliği geri alma konusu ile bağımsızlık hareketinde erkekler ile yan yana mücadele ettikleri dönem, çağdaşlaşma düşüncesine bağlı olarak sistemleşme süreci olarak ifade edilebilir. Bu süreç aynı zamanda, istiklale kavuşulduğunda kurulacak olan devlet şekli konusunda bir arayış olup Kore’nin cumhuriyet olarak yeniden doğmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu düşünce temeli üzerinde, bu araştırmada tarihte kadınların Japon emperyalizmine karşı koyarak ulusal gücü nasıl yeniden tesis etmeye çalıştıkları, Kore kadınları tarafından kurulan milli örgütler ile kişiler aracılığıyla incelenecektir.

The beginning of the 20th century, which was a period marked by an imperialistic invasion of Korea by external forces, saw the establishment of a modern consciousness in Korean women because of the rise in “patriotism” and the development of a “national consciousness” against the external forces. At the same time that Korean women were seeking change to the contradictory modernization of Korean society through their various patriotic associations and educational activities, they were also making many sacrifices to save the country from the external powers during this dark period. Realizing that working to save their homeland was a civic duty, along with the men, the women took an active role in determining the fate of the country while continuing to develop education and promote enlightenment. The introduction of modern ideas from the West brought the knowledge that women were equal and that the male-centered Confucian norms were not the only way of life open to them. Therefore, during the the Korean Independence Movement, women were also developing a modern consciousness as part of their nation building efforts. Despite living in a feudal male dominant social structure ruled by tradition, religion, and conservative thinking, female power was being recognized through the Korean women’s achievements against the foreign intervention. Through an examination of Korean women’s actions and roles in restoring domestic sovereignty and establishing a modern democratic government, this study elucidates the role of Korean women in the Korean independence movement against Japanese imperialism and their involvement in the foundation of the democratic movements that eventually established the Korean republic.