Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tanısının Tarihsel Süreci, Çocuklarda Klinik Seyri ve BDT Uygulamaları

Doğal felaket, ağır sonuçlu kaza, terör saldırısı, çatışma veya savaş gibi toplumsal olayları ya da cinsel saldırı veya örselenme gibi kişisel durumları yaşayan ya da tanıklık eden kişilerde ortaya çıkan psikiyatrik bozukluk ifadesi, travma sonrası stres bozukluğunun en genel tanımı olarak kabul edilebilir. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında travmatik nöroz adı altında çalışılmaya başlanan alan, çocukluk dönemini de kapsayaraktan özelleşmiş ve bugün Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanımı ile DSM-5'te yer bulmuştur. Çocukluk çağı TSSB'si tanı, tedavi ve sonuçları açısından erişkin ve ergenden farklıdır. Sonuç açısından farklılık en genel bakış ile kişilik örüntüsünün oluşumu açısından değerlendirilebilir. Bize göre çocukluk çağı TSSB'si, bir de tedavisiz bırakılırsa, güncelde insidansı araştırılan ve tartışılan ancak prevelansı ile yaşanacak bir yarın vadetmektedir. Tedavide ise sadece ergenlik öncesi çocukla ve ergen arasında dahi biyolojik, psikolojik ve sosyal rol geçiş ve dönüşümleri potansiyel zorluk alanı oluşturur. Çocukta travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde bilişsel davranışçı terapi kanıt düzeyi yüksek bir yaklaşımdır. Çocukta travma odaklı bilişsel terapi geniş bir yaş aralığında ve travma çeşitliliğinde kullanılmaktadır. Terapi, çocuk ve travma nedeni olmayan ebeveynleri kapsayan bileşke bir tedavi modelidir. Terapi, çocuğa ve ebeveyne yönelik tekil oturumların yanında birlikte oturumları da içermektedir. Terapi, öz değerlere saygılı, öz yeterliliğe odaklı ve uyarlanabilir bir yöntemdir.