İŞKOLİKLİK VE TÜKENMİŞLİK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK BEYAZ YAKALILAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İşkolikliğin olumsuz etkileri bilinmesine karşın, birçok örgütte işkolikliği teşvik edici uygulamalar ve ödülsistemleri bulunmaktadır. İşkolikliğin bir problem olarak tanınması, bu tutumun sabit bir tanıma ve negatif sonuçları bazında ölçülmesini sağlayan bir tekniğe sahip olmasıyla mümkündür. WAQ İşkoliklik Analizi Anketi (Aziz vd., 2013) işkolikliği, işe içsel derin bir bağlılıkla başlayan ve iş-yaşam dengesizliği şeklinde bir patolojiyle sonlanan bir oluşum olarak ele alan bir anket yöntemi olarak yapı geçerliği henüz kanıtlanmış bir araçtır. Bu çalışmada, işkoliklik ve tükenmişlik arasındaki ilişkiye dair literatürden çıkartılan hipotezler, Türkiye’de çalışan 191 beyaz yakalı üzerinde WAQ ölçüm aracı ile sınanmış ve işkoliklik ile tükenmişlik arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca, çalışmaya konu olan gözlemler demografik değişkenler açısından incelenmiş ve bu faktörlerin işkoliklik ve tükenmişlik düzeylerini etkiledikleri görülmüştür.

AN EMPIRICAL STUDY EXPLORING THE RELATIONSHIP BETWEEN WORKAHOLISM AND BURNOUT AMONG WHITE COLLAR WORKERS

Despite the incontestable negative consequences of workaholism, most organizations provide incentivesand establish reward systems that encourage workaholic behavior. The recognition of workaholism as aproblem largely depends on the existence of a clear and stable definition as well as a reliable measurement instrument of workaholism in terms of its negative outcomes. WAQ Workaholism Analysis Questionnaire (Aziz et.al., 2013) is a recently validated survey instrument that assesses workaholism as a strong internal drive to work which may lead to the pathological result of work-life imbalance. This study tests the literature-based hypotheses regarding the relationship between workaholism and burnout via WAQ-using survey study conducted on 191 Turkish white-collars, as a result of which a positive link was discerned. The observed population was also analyzed in terms of demographical variables that were attested to be influential on the appertaining relationship.