Bu çalışma Camus’nun The Stranger (Yabancı) adlı romanının ana karakteri Meursault’u varoluşçu bir karakter olarak ele almaktadır. Bunu yaparken de ana karakteri, varoluşçuluğun temel prensipleri olan Tanrı’nın reddi, aşırı yaşama arzusu, ölüme direniş, yabancılaşma hissi, seçme özgürlüğü, yaşamın bir parçası olarak acı çekme, birey merkezcilik ve öteki, insanoğlunun terkedilmişliği ve mit kullanımı ışığında analiz edilmiş ve hayatı gözler önüne serilmiştir. Böylelikle, Camus’nun bir varoluşçu olmadığı düşüncesinintersine, tamamiyle varoluşçu bir karakter yaratmış varoluşçu bir yazar olduğu düşüncesi de perçinlenmiştir.

This study aims to display the protagonist of Camus’s The Stranger, namely Meursault, as an existentialist character. In doing so, it analyses the protagonist and unfolds his life in the light of the major principles of existentialism, which are the rejection of God, flaming passion for life, struggle against death, the sense of alienation, freedom of choice, suffering as a part of the world, individual as the centre of the world versus the other people and institutions, the abandonment of man (facticity), and the use of myth. Thus, it strengthens the notion that Camus is an existentialist author, who has created an entirely existentialistprotagonist contrary to the idea that he is not an existentialist.