15. yüzyıldan itibaren idarî merkez ve hususî ikâmet mahalli olma özelliğinin yanı sıra bütün İslâm coğrafyasının alanında en mahir sanatkâr ve üstadlarının toplan- dığı bir güzel sanatlar akademisi ve sanatların uygulamalı olarak öğretildiği ve icra edildiği bir atölyeler kompleksi hüviyetini kazanmıştır. Hilal Kazan’ın çalışması, meslek örgütleri (cemaatler) halinde teşkilatlandırılan bu yüksek sanat okulu usta