Mezarlıklar, milletierin kültürlerinin parlak bir göstergesi ve üzerinde yaşanılan toprakların vatan olduğuna işaret e.den tapu belgeleri olduğu kadar, bunların ne derecelerde korundukları da, o topumı..ın içinde bulunduğu medeniyet seviyesinin bir işaretidir. Bu değerlendirmeden hareketle, günümüzde toplumumuzun içinde bulunduğu kültür ve medeniyet karnesinin bu konuda pek de parlak olmadığı açık bir şeki de görülür. Kaybolup, her geçen gün biraz daha tahrib olunan, yol ve meskfin saha tahribine açık tutulan, genelde bütün tarihi mekanlar ve özel olarak mezarlıklar, yalnız bu anlamda fiziki bir tahribata uğramazlar, aynı zamanda üzerindeki mezarların tarih, kültür ve sanat tarihi yönünden yerine konulmaz vasıftaki maddi varlığı da sorumsuzca ortadan kaldırılır. Hülasa, eski Osmanlı topraklarında kalan tarihi eserlerin ve mezarlıkların korunmadığı ve tahrib edildiği hakkında yapılan şikayetlerin inandırıcı bir yanı olmadığı, bu tür ayıplamaya ve şikayete muhatab olan kQmşularımızın, bize yaptıkları yüz kızartıcı hatırlatma ile de ifadesini bulur: "Once siz kendi elinizdekileri koruyun!" Türkiye, kendi vatanlarında kendi mezarlarının geleceğinden emin olmayan insanların ülkesi durumuna sokulmuştur.