Images of the mediterranean in an ottoman pirate novel from the late seventeenth century*

“Makâle-i Zındancı Mahmud Kapudan berâ-yı feth ü zafer-keştî-i Maltîz-i la’în-i dûzah-mekîn” onyedinci yüzyıl sonu Osmanlı Tiefkultur romanının nadir ör- neklerinden biridir. Sözde, bir müttekânın eski sahibine yazdığı bir mektuptan istin- sah edilmiş olan bu eser, eski kölenin İskenderiye’den İstanbul’a doğru yola çıktık- tan sonra başından geçenleri anlatır. Basit ve canlı bir dille yazılmış olan bu değerli eser, Akdeniz’de değişik dinlerden gelen insanlar arası ilişkiler ve korsanların hayatları hakkında geniş malumatı havi olduğu gibi, aynı zamanda Akdeniz’deki denizcilerin bu denizin coğrafyasını nasıl algıladıkları, yollarını nasıl planlayıp anladıkları, Doğu Akdeniz’de rastlanan farklı milletleri nasıl gördükleri gibi konularda da zengin bir içe- riğe sahiptir. Metnin kompozisyonu ve Osmanlı edebiyatındaki benzer metinlerle iliş- kilerinin üzerinde durduktan sonra, bu makale, Osmanlı denizcilerinin, bilinen bir denizi ve onun yollarını temsil etmek için ne tür bir algı haritası (ya da zihni harita), ne gibi coğrafi işaretler kullandıkları ve bu denizi nasıl algıladıkları sorularına cevap arıyor. Yapılan tahlil, gerçek haritalar, portolanlar ve ada ve kıyı haritaları ile bu türden benzer kaynakları da dikkate almaktadır.

Onyedinci yüzyılın sonlarında yazılmış bir Osmanlı korsan romanında akdeniz imgeleri

“The discourse on Warden Captain Mahmud, on [his] victories over the damned dwellers of Hell, the Maltese” is a rare specimen of Ottoman Tiefkultur novel of the late seventeenth century. Allegedly copied from a manumitted slave’s letter to his former master, it describes the former’s adventures when he set off from Alexandria to Istanbul. Written in a simple and lively language, this valuable text gives a great deal of information on intra-religious relationships in the Mediterranean, on the life of corsairs, but also on the ways Mediterranean seamen conceived the geography of the Sea, planned and understood their itineraries, viewed the various nations acting in the Levant, and so forth. After a study of the composition of the text and of its relations with similar texts in Ottoman literature, this paper tries to answer questions such as what type of ‘cognitive/mental map’ would Ottoman seamen have in mind in order to represent a known sea and its itineraries, what geographical markers did they use, how did they perceive a given sea. Analysis takes into account real maps, portolani and isolaria, as well as other similar sources.

___