Hattatların ve Kitap Sanatçılarının Destanları

Gelibolulu Mustafa Ali (1541-1599) başta tarih ve edebiyat olmak üzere türlü konularda, büyüklü-küçüklü elliden artuk eserin yazarıdır (bkz. Atsız, Ali bibliyografyası, İstanbul· 1968, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi). Bunların arasında, 1587 de bitirdiği Meniikıb-ı Hilnerveran, dili bakımından olsun, konusu yönünden olsun, ayrı bir önem taşır. öteki ya,;?;dıklarıyla karşılaştırılınca, çağının en ağır, en çetin diliyle yazıldığı görülür. Konusu da, sanat tarihimizin, bugün artık gerilerde kalmış bir alanını ele almaktadır. Bundan ötürü de anlamak için yalmz o dili bilmek yetmemektedir. Bu alaiun kelimelerini, terimlerini de hakkıyla tanımak gereklidir. Bu dilin o çağ·da geçerli olan üslübunu, örgüsünü, mecazlarını, yazarın türlü konularda adını verdiği kişileri, kayuakları, yararlandığı yerleri ve daha birçok yanlannı yeterince tanıyıp sindirme-'den böyle bir işi yüklenmek büyük bir cürettir. Hemen her satırda karşımıza çıkan güçlükleri yenmenin başka bir yolu yoktur. Kalemimiz, daha kitabı açaraçmaz bizi, arapçasından, farsçasından, türkçesinden nice· sözcüklerin diltenliğine sürükler. Bunlar da yetmez; ·sanat ansilı:lopedileri, deyim ve terim sozlükleri kale duvarı gibi önlimüze ·dikilir.

ali, Hattatların ve Kitap Sanatçılarının Destanları (Menakıb-ı Hünerveran), hazırlayan: Dr. Müjgan Cunbur, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 499, 1000 Temel Eser serisi: 86, Başbakanlık Basımevi, Ankara, mayıs 1982; önsöz (sö 5-10); metin (s. 11-132); söz ve terim açıklamaları (s. 133-148); Kişi

Keywords:

-,