Müslüman toplulukların oluşturmuş olduğu İslâm sanatı, günümüze kadar geniş bir coğrafyada üretilmiş sanat eserlerinin tümünü ifade etmektedir. İslâm sanatı, insan hayatını tüm yönleriyle yüceltmeyi amaç edinmekle birlikte, insana hakikati hatırlatıcı ve estetik düzeyde onu gözlemleyebilme yetisine kavuşturmaya yardımcı niteliktedir. İslâm medeniyetinde teşekkül etmiş eserlerdeki temel amaç, nesnenin mükemmel biçime ulaştırılmasıdır. İslâmî estetik anlayışının özü tevhid ve tenzih ilkesine dayanmaktadır. Müslüman sanatçılar bu ilkelerin korunması adına soyutlamaya yönelmiştir. İslâm sanatında güzellik algısı üzerinde durulmuş ve güzellikle hakikat, bilgi, iyilik, yararlılık gibi kavramlar arasındaki ilişki irdelenmiştir. Güzellik ve estetik tecrübenin açılımlarından bahsedilirken güzelliğin gerçekliği, sanatsal yaratım süreci ve felsefe, kelam ve tasavvuf vecihlerinden mahiyeti açıklanmıştır.

The Islamic art created by Muslim communities represents all the works of art produced in a vast geography until today. As much as it aims to elevate human life in all aspects, Islamic art is also a reminder of the truth, and helps to gain the ability to observe it on an esthetic level. The main purpose of the works that have been composed in the Islamic civilization is to deliver the object to the perfect form. The essence of Islamic esthetics is based on the principle of tawhid and tanzih. Muslim artists have preferred abstraction to protect the principle. In the Islamic art, the perception of beauty has been emphasized and the relationship between beauty and concepts such as truth, knowledge, goodness, usefulness has been under discussion. The implications of beauty and esthetics experience have been explicated with reference to the reality of beauty, the process of artistic creation and the nature of philosophy, theology and Sufism.