İşaya Üşür’e: Beş Bin Yıllık Bir Hayat Sona Erer mi?

“hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir. her zaman aynı fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz, ya da olanlar olması gerekenler değildir.” Murathan Mungan İşaya Üşür’e Mektup… Onunla Turgut Uyar’ın Terziler Geldiler şiirini hatırladığımız mısralarıyla birbirimize mırıldanmamızı nasıl unuturum? O genellikle başını ve ben de genellikle sonunu hatırlardım şiirin: Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. … Bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız senin karşında, alışverişin, alfabenin, iplik döküntülerinin ve her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...

___

  • Biri beyaz biri kara iki kedi... birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına birbirlerine şefkatle sarılarak, birbirlerine dayanarak yola çıkmışlar.
  • Gölgeler akşamüstünü söylüyor. Yorgun bir günün sonunda eve dönüyorlarmış gibi.
  • Yüzlerini görmüyoruz ama eminim mırıl mırıl konuşuyorlardır. Belli sınanmış, denenmiş bir dostluk bu, uzun yolları da göze alabilen bir dostluk … Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir
  • kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak.
  • Bazılarının gelecekte sandıkları ‘bir gün’ geçmişte kalmıştır oysa; hani şu karşıdan karşıya geçerken, trafik ışıklarında rastladığınız,
  • omzunun üzerinden şöyle bir baktığınız sonra da boşverip ‘Nasıl olsa ilerde bir gün tekrar karşıma çıkar.’ dediğinizdir.
  • Oysa tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir O, boş yere bu sokaklarda aranırsınız…