CUMHURİYET'İN KURULUŞ ANLATISINDA BİR TOPLUMSAL TABAKA: "EŞRÂF"

Cumhuriyet’in kuruluş anlatılarında, Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Mondros Mütarekesi’nden Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süreçte, Anadolu’da eşrâf adı verilen bir toplumsal kesim öne çıkar. Anlatılarda eşrâf, bu değişim sürecinin dinamikleri, niteliği ve adlandırılmasında önemli bir işlev üstlenir. Cumhuriyet’in içine doğduğu koşullar ile Cumhuriyet’in ilanına giden süreçteki toplumsal ilişkilerin çözümlenmesinde belirleyici bir öneme sahiptir. Ancak, eşrâfın rolü, anlatılarda kendine biçilen işlevle sınırlı kalır. Osmanlı’daki güçlü devlet geleneği veya bağımlı kapitalistleşme dinamiklerinden dolayı ve sivil toplumun veya burjuvazinin yeterince gelişememesi nedeniyle değişim sürecinin tepeden gerçekleştirildiği, bürokratik nitelikte olmasının veya asker-sivil aydınların öncülüğündeki bir ittifak şeklinde yaşanmasının zeminini oluşturduğu iddia edildiği için, eşrâf potansiyeli sınırlandırılmış veya bu dönemde ancak bir ittifak içinde belirli bir rol oynayabilmiş bir toplumsal kesim olarak görülür. Eşrâfın tarihsel ve toplumsal olarak nasıl bir toplumsal tabaka olduğu sorunsallaştırılmaz ve incelenmez. Bu okumanın, sürecin sınıfsal çözümlemesi, devrim ve burjuva devrimi analiz ve kavramsallaştırmaları ile yeni devletin sınıfsal niteliğine ilişkin kuramsal analizlerine zemin oluşturan kurucu bir işlevi vardır. Bu makale, Cumhuriyet’in kuruluş anlatısı ile tarihsel gerçeklik arasındaki ilişkinin sorgulanması ve Cumhuriyet’in toplumsal ilişkilerin bütünlüğü içinde anlaşılabilmesi için, sürekli bilimsel tarihi anlatılara konu edilen ancak ayrıntılı şekilde tanımlanmayan ve incelenmeyen bir toplumsal kesim olarak eşrâfın, somut tarihsel gerçekliği içinde incelenmesi gerektiği iddiasını taşıyor. Bu iddiaya temel oluşturmak üzere, toplumsal ilişkiler içinde eşrâfın nasıl konumlandırılabileceğine ilişkin yöntemsel, tarihsel ve kuramsal bir öneri getiriyor. Bir tarihsel yönetim sosyolojisi bağlamında bu iddianın temellendirilebileceğini savunuyor. Bu öneri çerçevesinde, öncelikle eşrâfın Osmanlı kırında hakim olan borç ilişkileri ve 18. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak 150 yıla yayılan bir çiftlikleşme-kapitalistleşme sürecinin parçası olarak temelde büyük toprak sahipliğine dayanan, bu sürecin özgün dinamikleri nedeniyle zirai, mali (tefeci, sarraf, banker) ve ticari (tüccar) sermayeyi de birleştiren kapitalist bir sınıflaşmanın ürünü burjuva sınıfı içinde “kır kökenli” veya “kırsal burjuvazi” olarak adlandırılabilecek bir tabaka olduğunu ortaya koyuyor. Daha sonra, özel olarak ele aldığı 1918-23 tarihsel kesitine yoğunlaşacağı, 19. Yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, bu konumlanmaya somut görünümünü veren merkezi ve yerel meclislerdeki varlığına, örgütlenmesine ve örgütleyici faaliyetlerine yoğunlaşıyor ve alınmasına öncülük ya da etki ettiği kararlardan birkaç örnekle bu savı pekiştirmeyi amaçlıyor. Makale, bu çerçeve içinde, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinin sınıfsal analizine katkı sunmayı ve bu süreçte ortaya çıkan yeni iktidar mekanizmaları içinde egemen sınıf iddiasını taşıyan bir sınıfın nasıl örgütlendiğini tarihsel ve toplumsal temelleriyle ortaya koymayı hedefliyor.

"Eşrâf": A Social Stratum in the Narrative of the Early Republican Period

In the founding narratives of the Republic of Turkey, spanning from the Armistice of Mudros that concluded the First World War to the proclamation of the Republic, a social segment in Anatolia, known as “eşrâf” (local notables), comes to the fore. In these narratives, eşrâf undertake an important function in shaping the dynamics, characteristics and identification of this period of change. They have a decisive importance in the analysis of the conditions in which the Republic was born and the social relations in the process leading to the proclamation of the Republic. However, the role of the eşrâf remains confined to their designated functions within the narratives. Since it is claimed that due to the strong state tradition or dependent capitalization dynamics in the Ottoman Empire, and hence, the precarity of the civil society or the bourgeoisie, the process of change is seen to have been initiated from top down, bureaucratic in nature, or to have been realized by means of an alliance led by military-civilian intellectuals, the eşrâf are considered as a social group whose potential is restricted or role is confined to certain alliances. What kind of a social stratum the eşrâf are, historically and socially, not problematized or examined. This interpretation has a founding function that provides the groundwork for the class analyses of the process, analyses and conceptualizations of revolution and bourgeois revolution, and theoretical analyses of the class character of the new state. This article claims that in order to question the relationship between the founding narrative of the Republic and historical reality, and to understand the Republic in the integrity of social relations, the eşrâf, as a social segment that is constantly subject to historical narratives but not defined and examined in detail, should be examined in their concrete historical reality. In order to provide a basis for this claim, the article propose a methodological, historical and theoretical framework through which how notables can be positioned in social relations. It argues that this claim can be justified in the context of a historical sociology of government. Within this proposed framework, primarily, it reveals that eşrâf are of a social stratum, initially originated from tax-farmers and big landowners, defined as “rural-origin” or “rural bourgeoise”, as a part of bourgeois class, and particularly as an artifact of a capitalist class formation combined agricultural, financial (moneylender, money changer, banker), and commercial (merchant) capital through a process of capitalization in the Ottoman countryside from the second half of the 18th century onwards by means of debt relations and appropriation/dispossession. Subsequently, the article focuses on the 19th century and the first quarter of the 20th century, with a particular emphasis on the historical section spanning from 1918 to 1923. In order to disclose the class positioning of eşrâf in this period, it examines the concretized forms of this positioning, by disclosing the presence, organization, and organizational activities in central and local councils. This brief appearance of eşrâf is reinforced with examples of the decisions they spearheaded or influenced. Within this framework, the article seeks to contribute to the class analysis of the Republic's founding process, revealing, with its historical and social underpinnings, how a class asserting itself as the dominant class was organized and mobilized within the new power mechanisms emerging during the process.

___

  • Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivleri Meclis-i Mebusan Zabıt Cerideleri TBMM, Zabıt Cerideleri
  • Abgulgani Seni (2022). Taşrada İdare Memurlarının Hal ve Mevkii. İçinde: A Tetik vd. (Dü.). Mülkiye. 1. 73-78.
  • Ahmad F ve Rustow D A (1976). İkinci Meşrutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918. Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi. 4-5. 245-284.
  • Ahmed Şerif (1999). Anadolu’da Tanin (Cilt 1). M Ç Börekçi (Dü.). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
  • Akal E (2002). Milli Mücadelenin Başlangıcında Mustafa Kemal İttihat Terakki ve Bolşevizm. İstanbul: Tüstav.
  • Akdağ M (2013) Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası – “Celâlî İsyanları”. İstanbul: YKY Yayınları.
  • Arıkoğlu D (1961). Hâtıralarım. İstanbul: Tan Gazetesi ve Matbaası.
  • Avcıoğlu D (1969). Türkiye’nin Düzeni: Dün- Bugün- Yarın. Ankara: Bilgi Basımevi.
  • Aydın G (1994). Milli Mücadele’de “Eşraf”. (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
  • Ballı E (2015). II. Meşrutiyet Dönemi Tarım Politikaları. (Basılmamış Doktora Tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
  • Bayrak M B (2016). Yönetim Sosyolojisi: Bir Konflasyon Denemesi. (Basılmamış Doktora Tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi.